GAP Gazeteciler Birliği’nin düzenlediği Adana ve Silifke ziyaretleri vesilesiyle değerli insanlarla tanışma ve Kâhta’mızı Silifke’yle karşılaştırma ve benzerliklerini görme fırsatım oldu..
Cebel Bereketi aşarak ilk durak yerimiz Adana vilayetinin merkezine ulaştık. Gazeteci ve iş insanı GAP gazeteciler birliği genel başkan yardımcısı Halil Arslan’ın onurumuza verdiği yemekte bir araya geldik.
Bu yemek ihtiyaçtan ziyade gezinin yol işaretleri ve uzun aradan sonra özlemin giderildiği bir nevi mesleki toplantı gibiydi. Adananın sıcak ve nemli havasında 90’lı yıllarda yaşadığım bu şehri, eski anılarımı ve değerli dostları hüzünle anımsadım…
Adana’da Arslan Güneydoğu Matbaa Tesislerindeki incelemelerde halil beyin sektöre önemli yatırımlar yaptığına şahit olduk. Adana’dan güzel anılarla ayrıldık ve Mersin Silifke’ye doğru yol aldık.
Silifke adından anlaşıldığı gibi Selevkos zamanında kurulmuş olup Osmanlı döneminde Adana Vilayetinin İçel kazasının merkeziydi. Yüzyıl önce 3000 nüfusa sahipken nüfusun 2000 kadarı Türkmen ve 1000 kadarı Rum idi. Mersinden Silifke’ye 100 yıl önce araba yolu mevcuttu. Günümüzde tarihi eserleri, tabiatı ve üretken toplumuyla bir hayli gelişmiş bir şehir. Bir Kâhtalı olarak Silifke ile kardeş şehir olmamızı önermek isterim. Fakat bu girişim nasıl olacak konusunda da yetkililerin desteği gerekmekte.
Silifke’ye ulaşınca manzarası mükemmel, sahildeki Mediterranean Otel’e yerleştik. Silifke’ye giriş yaptığımız andan itibaren beyefendiliğiyle tanınan eğitimci – yazar Rıfat Karaduman ve Silifke’nin güzel yürekli gazetecisi Sadık Civelek, değerli meslektaşlarımız, ev sahiplerimiz, sağ olsunlar bizleri bir an olsun yalnız bırakmadılar…
Silifke’deki ilk günümüzde Aşağı Dünya Obruğu, Dağlık Kilikya ve Olba’yı gezdik. Gün boyunca sayısız tarihi eseri ve yerleşim yerlerini gezdik. Silifke’den çok etkilendiğimi belirtmek isterim özellikle açık hava müzesi konumundaki tarihi bir şehirden biri olarak yani bir Kâhtalı olarak, Silifke’nin tarihi dokusuna ve tabiatına ve güzel insanlarına hayran kaldım. Her tarafı tarih kokuyordu, anıt mezarlar, Herakles’in Topuzu, Cambazlı Kilisesi, Zeus Tapınağı, antik çağdan kalma Roma Yolunda adeta tarihin bağrında yol alıyorduk. Bir yandan gezerken bir yandan da üzüm bağları, küçük küçük ekili tarlalar ve Yörük çadırlarındaki azimli köylüler doğaya uyumlarıyla bir güzellik ortaya koyuyorlardı.
Silifke Ticaret Odasındaki toplantımızda Başkan Nurettin Kaynar ve yönetiminin bizlere gösterdiği misafirperverliğin yanında sunumlar ve aktarılan bilgiler karşısında etkilendim. Çilek, verimli tarım , bilinçli ve uluslararası sebze-meyve de ihracatta üst sıralarda yer alıyor Silifke… Sunumları izlerken Kahta ve Silifke’nin benzerlikleri zihnimde çağrışımda bulunuyordu.
Bir şehrin gelişmesinde yöneticilerin becerisi ve vizyonu da önemli. Kaymakam Namık Kemal Nazlı, ilçede yaklaşık bir yıldır görev yapmakta. Silifke’nin ekonomik işleyişinin yanında sosyal ve kültürel gelişmişliğini de görmek mümkün. Sayın Kaymakam Güneydoğudan bahsederken Halfeti’de görev yaptığı dönemde bölgemizi iyi tanıma fırsatının olduğunu ve bu vesileyle bölgeyi çok iyi tanıdığını öğrendik. Namık Kemal Nazlı kaymakam ağır başlı, temsil kabiliyeti yüksek , devlet adamlığı hemen ilgimizi çekti. Tecrübeli bir bürokrat olarak Silifke’nin potansiyellerini keşfetme ve görev süresi içerisinde Silifke’ye kalıcı yatırımlar yapılması içinde çaba içerisinde.
GAP gazeteciler birliği heyetinin ilçedeki ziyaretinin, ilçeye sağlayacağı reklamın farkında, tanıtımı önemsiyor ve gezimiz boyunca bizleri bir an olsun yalnız bırakmayarak da bunu gösterdi.
Kâhta ilçemiz belediye yönetimine Silifke-Kâhta ilçelerinin kardeş ilçe yapılması için önerim olacak. Bu gezilerin iki Turizm cenneti sayılan Kahta ve Silifke arasında bir köprü görevi görmesini ümit ederim…
Gezimiz boyunca bizlere ilgi ve alakalarından dolayı tekrar emeği geçenlere teşekkür ediyorum.