Kadına yönelik şiddet, sadece bir insanın bedenine değil, insanlığın vicdanına indirilen ağır bir darbedir. Hiçbir gerekçe, hiçbir sebep, bir kadına fiziksel, duygusal ya da ekonomik şiddeti meşrulaştıramaz. Şiddet, yalnızca can almaz; umutları söndürür, gelecekleri karartır ve toplumun kalbine derin yaralar açar.
Bir kadın, kimsenin malı ya da mülkü değildir. O, hayatın taşıyıcısı, sevginin kaynağı ve insanlığın temelidir. Kadınların özgürce yaşama, güvenli bir ortamda nefes alma hakkı kutsaldır. Her tokat, her tehdit, her aşağılama bir utançtır. Bu utanca sessiz kalmak, suç ortaklığı yapmaktır.
Unutmayalım: Şiddet, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Bir kadının çığlığı, hepimizin yüreğini sızlatmalı; bir kadının acısı, hepimizin acısı olmalıdır. Toplumun her kesimi, bu zalim döngüyü kırmak için sesini yükseltmeli, adaleti savunmalıdır.
Kadınlar susmasın, korkmasın, yılmasın. Şiddete maruz kalan kadınlar yalnız olmadığını bilsin. Hepimiz onların yanında olmalı, dayanışmamızı güçlendirmeliyiz.
Kadına şiddetin son bulduğu bir dünya hayal değil, bir zorunluluktur. Bu dünyayı birlikte inşa edebiliriz.
Kadına şiddete hayır! Sessizlik, şiddetin büyümesine zemin hazırlar. Ses olalım, güç olalım, ışık olalım!
KIYMET ŞAHİN/2024