MHP’den ayrılma ve yeni parti kurma kararlarında en sağlam gerekçeleri MHP’nin, milliyetçi değerleri savunma iddiasına karşılık milliyetçi hedefler noktasında pusulasının bozulmuş olduğu iddiası idi.
Kurucu kadroların ağırlık merkezini Türk milliyetçiler oluşturuyordu.
Kurulur kurulmaz kamuoyunda karşılaştığı büyük sempati ve destek maalesef doğru algılanamadı ve muhalif seçmen köpüğü İYİ Parti yöneticilerinin ayağını yerden kesti. Milliyetçi odağın dengelediği parti yönetimi eksen kaymasına uğrayarak MHP’den ayrılışlarını onaylayan seçmenin ne yaparlarsa kabullenip destekleneceklerini zannettiler. Büyük sağı toplayalım derken, AKP nefretinin rüzgarına kapılıp CHP’nin Bremen mızıkacılarına dahil oldular.
Olanlar oldu.
İYİ Partinin GİK üyelerinin son toplantısında kendi varlıklarının devamı ve ülke siyasetinde de sarsıcı sonuçlara neden olacak “öz başlarına” yerel seçimlere girme kararı aldılar.
Başladıkları doğru noktaya geri döndüler.
Hayırlı olsun !
Elbet bu kararları hem parti yönetimlerinde ve hem de seçmen tabanında çatlama ve kırılmaları neden olacaktır.
Aldıkları bu karara, sadece AKP karşıtlığı ve nefreti üzerinden kısır ve köksüz siyasetin esiri olana arkadaşlar başta olmak üzere CHP’li merkezlerden yoğun ve yıpratıcı bir saldırı başlatacaklardır.
Dün aynı çevreler 1. Tur öncesi Muharrem İnce’ye ikinci tur sonrasında da Sinan Oğan’a aynı hırçın ve kindar saldırıları yapmışlardı.
Hiç bir parti bir başka bir partiyi iktidar yapmak ve büyük kitle partilerinin yancısı uydusu olmak için kurulmaz.
Fikir ve ideal üzerine kurulan partiler sabırlı ve uzun bir siyasi yolculuğu göze almış olan partilerdir.
Çok yakında eğer İYİ PARTİ milliyetçi seçmen üzerinde bir çekim alanı oluşturur ve diğer milliyetçi partiler ile samimi dirsek teması kurabilirse gelecek seçimlerin kaderini milliyetçilerin belirleyeceğinden emin olabilirsiniz.
Bu noktada Sn.Ümit hoca da ben demiştim, gördünüz, gelin bakayım yaramaz çocuklar gibi bir eliyle İYİ Parti ile tokalaşmak istediğini söylerken öteki elinin işaret parmağı ile hocalık günlerini hatırlatacak mesajlar vermemeye dikkat ekmeli.
Unutmamalı ki Meral hanım da bir öğretmen ve hem de siyasi tecrübesi ile onun önünde.
Eğer Türk milliyetçileri cumhurbaşkanlığı seçimlerin de bir aday çıkarmasa ve güçlerini görünür, sayılabilir kılmasa ve de HDP’yi siyasi oyundan düşürmese idi bugün neler konuşuyor olurduk acaba?
Şimdi artık sesli sessiz her Türk milliyetçisi milliyetçilerin siyasi birliğini konuşuyor.
Gelecek Cumhurbaşkanlığı ve parlemento seçimlerine Türk milliyetçilerinin bugünden hazırlanmasının ilk adımları birliğe giden yolda yerel yönetim seçimlerinde gösterecekleri çaba ve samimiyete bağlı.
Samimi ve yapıcı olan bu çabalarını fedakarlıkla taçlandırırlarsa Türk milliyetçilerinin önü açılır.
Önümüzdeki yerel yönetim seçimlerinde en baştaki gündem milliyetçi partilerin bir safta ve belli ilkelerde işbirliği yapmaları ya da yapmamaları üzerine olacak.
İttifaka gerek yok.
Planlı sessiz ve fedakarlık temelinde bir taktik iş birliği.
Centilmenliğe ve fedakarlığa dayalı gürültüsüz, tartışmasız tabandan tavana bir hareket.
Biraz daha zaman geçsin iller ve ilçeler bazında bir birlerine rakip olmadan milliyetçi tek adayla her seçim çevresinde seçime girme ilkesinde birleşmenin yolu da bulunur inşallah.
Milliyetçiler olarak;
Birleşeceğiz, güçleneceğiz ve yöneteceğiz !
Hiç şüpheniz olmasın !
Hakkı Şafak Ses