Ne zaman İsrail Filistinlileri öldürse yahut Mescid-i Aksa'ya saldırsa Türkiyeli Müslümanlar şiir, ağıt, beddua paylaşımları yapıyor. Eskiden Beyazıt Meydanında miting de yapıyorlardı. Zaten bundan öte bir şeyde ellerinden gelmiyor. Ancak Türkiyeli Müslümanlar hariç dünyanın diğer coğrafyasında, özellikle Arap halkları da bu tür tepkisel paylaşımlar yapıyor mu? Bilmiyorum. Kralları, reisleri, başkanları buna izin veriyor mu? Çok merak ediyorum. Filistin sorunu konusunda Arap ülkeleri Türkler kadar samimi değildir. Kudüs ve Filistin paylaşımlarına bakıyorum ya eskiye özlem ya da yeni duruma yani işgale bir tepki. Aslında bu bizim hem samimiyetimizi hem de ikircikli durumunuzu gösteriyor.
Bu ikircikli durum aslında artık tüm dünya Müslümanlarının davranış biçimi olmuş. Batıya tepki geçmişe özlem! Peki geçen yüzyıldan beri özlem ve tepki arasında gidip gelen Müslümanlar neyi değiştirdi? Kocaman birinden tokat yiyen çocuğun uzaklaştıktan sonra canının acısıyla sövmesi gibi Müslümanlar da İsrail ve Batıya sövmekten başka bir şey yapmıyor. Yüz yıldır Batı'ya yetmiş yıldır İsrail'e sövüyoruz ne değişiyor? Bunu sövmekten daha ileri bir noktaya niçin taşıyamadık? Niçin onlar gibi güçlü değiliz? Bugün Arap liderleri Filistin konusunda samimiyetle bir araya gelseler, bir gecede Filistin sorununu hal ederler. Ancak hiçbirinin böyle bir derdi yok! Eskiden İsrail ile masaya oturmayı ihanet görüyorlardı şimdi dost olmuş, kadeh tokuşturuyorlar. Filistinlileti hiç bir Arap ülkesi sevmiyor. Ürdün'de kamplarda, diğer Arap ülkelerinde gettolarda yaşıyorlar. Müslümanlar Kudüs'ü kaybettiler. Ellerinde yalnızca Mescidi Aksa kalmış görünen o ki, İsrail onu da yakında gasp edecek. Dünyanın hiç bir yerinde Sinegoglara silahlı asker giremez ama Müslümanların camisine Amerika askerleri de, İsrail askerleri de girer. Hatta 80'lerde olduğu gibi Mekke'ye dahi girerler.... Hiç bir şey olmaz!
Görünen o ki Filistin'i Filistinlilerden başka kurtaracak kimse yok! Kudüs'ün siyasetini bırakın edebiyatını dahi yapamıyoruz. Yapılanların çoğu ağıt! Bir Arap atasözü var "erkekler gibi savaşamayanlar kadınlar gibi gözyaşı döker." Bugün Araplar 1948'i (Nekba) ve İsrail ile girip kaybettiği diğer savaşların travmasıyla yaşıyor. 1948 yenilgisi Araplarda onur diye birşey bırakmadı. Cesaretlerini kaybetmişler. İsrail ile yaptıkları bütün savaşları kaybetmişler çünkü. 1947’de örgütsel mücadele veren Yahudiler, dört büyük Arap ülkesini darma dağın etmiş, 1948’de İsrail'i kurmuşlardı. O günden bu güne İsrail'in ilerleyişi, Arapların geri çekilişi devam ediyor. Bu geri çekiliş Süveyş Kanalının İsrail'in oluncaya kadar devam edecek.
Irak'ın işgali İsrail'e yaramış! Suriye savaşında İsrail Golan tepelerini toprağına katmış, Mısır'da bir yıllık İhvan iktidarını dolaylı olarak devirip, binlerce mensubunu ölüme ve zindana gönderip Müslüman Kardeşlerin belini kırmıştır. Arap baharından sonra artık Mısır, İsrail için güvenli bir ülke olmuştur.
İsrail Mecidi Aksa'ya girmiş. Bu ilk değil son da olmayacak. İsrail bunu hep yapacak, Filistinlileri öldürecek. Çünkü bu onlar için rutin yapılması gereken bir görev... Müslümanlar Kudüs'e özlem ve ağıt yakmak yerine bence dua etmeli ki İsrail Mescid'i Aksa'yı da elimizden almasın. Çünkü İslam dünyası tarihinin en rezil ve en utanç devrini yaşıyor. Ne erkekler gibi savaşmasını ne de kadınlar gibi ağıt yakmasını biliyor....