IRAKLI "ASIRLIK KISKAÇTAN" KURTULMAK İÇİN TÜRKİYE DİYOR

Abone Ol

Ve son süreçte gerçekleştirdiğim Irak ziyaretlerimde en fazla öne çıkan başlıklardan biri de; diplomasinin, siyasetle birlikte sivil inisiyatiflere de kulak vermesi yönündeydi…

Ve son süreçte gerçekleştirdiğim Irak ziyaretlerimde en fazla öne çıkan başlıklardan biri de; diplomasinin, siyasetle birlikte sivil inisiyatiflere de kulak vermesi yönündeydi… Yani Iraklı diyor ki (tıpkı bizim gibi); “evet karşılıklı siyasetçilerimiz-diplomatlarımız-bürokratlarımız gelsin gitsin, oturup konuşsun, ortak hareket noktaları belirlensin, karşılıklı menfaatler gözetilsin fakat bunca trafik arasında iki ülke vatandaşlarının duygu ve düşüncelerine de itibar edilsin… Ne istiyoruz, neler önceliğimiz, nelere üzülüyoruz yada mutlu oluyoruz, aldığınız kararlar bize nasıl yansıyor azıcık duyun ve görün” diyorlar-diyoruz…


Çünkü tüm dünyaya olduğu gibi Ortadoğu insanı da siyaset-bürokrasi-diplomasi üçgenine ciddi anlamda mesafe koymuş durumda…
Irak’ta iki ülke ilişkilerini geliştirmek adına sorduğum “bu konuda sizce ne yapılmalı” soruma aldığım cevap son yıllarda dilimizden dökülen cümlelerin tekrarı niteliğindeydi; “Iraklılar sizler bizler gibi sivillerin yürüttüğü kendini yansıtan insanların ağzından dökülen samimi, doğal, gerçekçi ve ortak çözümden yana cümleleri daha fazla işitmek istiyor…”

Kalkınma adına tüm başlıkları başarıyla tamamlayıp küllerinden yeniden doğan ülkelerin kalkınma hikayelerine baktığımız zaman “sosyolojik okumaları ve bu okumalar doğrultusunda geliştirilen stratejilerin” nasıl  baş tacı edildiğini görürsünüz… Sosyolojiye itibar etmenin zamanı Ortadoğu  içinde geldi ve geçiyor…
Ekonomik, bürokratik, diplomatik ve siyasi başarıyla birlikte terörle mücadele başarısının da dönüp dolaşıp geldiği kilit nokta yine sosyoloji oluyor… Çünkü vatandaş desteği olmayan mücadele yorar ve etki-tepki kanunu kapsamında terörü daha da azdırır… Klişe bir söz var; “sanat için sanat mı, toplum için sanat mı…” Elbette her şey toplum için!
Nasıl ki; sanatın, sporun, edebiyatın, hizmetin, siyasetin ve daha nice konunun öncelikli hedefi toplum olmalıysa ülkeler arası ilişkiler de sosyolojik okumalar eşliğinde geliştirilmeli…

Irak’ta önemle takip ettiğim bir diğer sosyal yansıma da “Türkiye’nin Irak’taki varlığına“ dairdi… Iraklılar son örneğini Afganistan’da gördüğümüz ABD’nin yürüttüğü  “yüzüstü bırakma” tarzından ciddi anlamda rahatsız… İran’ın güttüğü “Şii baskısı ve her şeye hakim olma” tavrından bunalmış… Körfez ülkelerinin arka kapı oyunlarından bıkmış… Avrupa’nın çiçekli, böcekli sözde modernlik mesajlarının ve sahte tebessümlerinin arkasına gizlediği terör destekçiliğinden yorulmuş… İngiltere’nin tamamen yeraltı kazançlarına yönelmiş asırlık hakimiyetinden bezgin düşmüş… Suriye’den ulaşan bitip tükenmeyen terör saldırılarıyla her an tedirgin…
Evet Irak ve Iraklı tüm bu saydıklarımın gölgesinde boğulmuş, bıkmış, usanmış, mutsuz, kırgın, kızgın ve çok gergin durumda… Gelenler bir yaraya merhem olmamakla birlikte asırlık yaraları kaşımaktan da büyük zevk almışlar…
O zaman çözümden yana içinizdekileri siz deyin diye sorduğumda; “huzur ve güç bulmamıza, ayağa kalkmamıza, anlamaya ve anlaşılmaya, tarihi-kültürel-aile bağlarımızın sağlamlığına, güven almaya ve güven vermeye, terörden kurtuluşumuzda desteğine inandığımız ve ihtiyaç duyduğumuz tek ülke TÜRKİYE” dediler…
Hatta ben biraz daha ileriye taşımak istiyorum bu cevabı ve altında yatan gözlem notlarımı… Irak Kürt Bölgesel Yönetimi başta olmak üzere “gerçek Iraklıların” gönlünde şu var; toparlanıp kendi ayaklarımız üzerinde durana kadar Türkiye’nin askeri-diplomatik-sivil kademeleriyle Irak’ta kalıcı olarak yer almasını istiyoruz…
Suriye üzerinde toparlanan terör oluşumlarının oluşturmaya çalıştığı yeni sistemin tehlikeli yansımalarını ve en fazla hissedileceği Bağdat Yönetimi-IKBY-Türkiye açısını düşündüğümüz zaman, Türkiye’nin Irak’ta kalıcı varlığının ne kadar önemli olduğu net bir şekilde görülüyor…
Bunca izlenim sonrasında şunu diyebilirim; Türkiye’nin IKBY merkezli Irak’ta yer almasına dair kalıcı adımlar atması için Türkiye ve Irak yakın zamanda mutabakat sağlamak üzere görüşmelere başlayabilir…