Hayat denilen insan ömrü, bir yürüyüştür bir yolculuktur aslında.
Bize görüneni rutin olarak hergün yaptığımız için bu yürüyüşün,mucizevi yürüyüş, hikmetli bir yolculuk olduğunu düşünemeyiz bazen.
Bize yaşatılanı, düşünerek idrak edemeyiz çoğu zaman.
İdrak ve algılama eksikliği içine düşünce insan,olanı tam kavrayamamanın izah edememenin mahcubiyeti ile eksik kalır.
Çünkü her gün yaşadığını kanıksamıştır.
İnsan açısından,hergün tekrar edilen hayat,yaşanılanı kanıksama,rutini hiç bitmeyecek alışkanlık gibi algılar.
Ve hayat ;
Farkında olmadan akan giden bir zaman sürecine dönüşür.
Bu algılama,bazen izah edilemez.
Her gün, yeni başlanılan,sonrasını göremediğimiz ,bilinmeyen bir başlangıçtır çünkü.
Hiçbir günün,israrla rutin tekrarını yapmak mümkün değildir.
Tekrarı istesekte, yapamayız.
Yaşadığımız her yeni gün yaşadığımız bir önceki günün tekrarı olmaz.
Aynı elbiseleri giyip aynı yollardan geçip aynı yemekleri yeseniz dahi,ne yediklerinizde,ne geçtiğiniz yollarda aynı şeyleri birebir yaşayamaz, yapamaz ,
göremezsiniz.
Çünkü, yaşadığınız hayatta ,aldığınız nefes,bakınca gördüğükleriniz,sizin yaptığınız gibi görünsede aslında bu size hikmetli bir bağıştır.
Size bağşedilene,edilenlere ,hükmetmek gibi bir kudret ve irade şansınız yoktur.
İnsanın yaratılışı,pogramlı bir hikmetler manzumesidir.
Sizin ve sahip olduğunuzu zannettiğiniz hiçbir şey sizin değildir.
Hayat:
Sabah kalkışla başlar akşam yatışta biter gibi görünür,bize.
Alışkanlık yapmıştır bizde bu duygu farkında olmasakta.
Bu meşakkatli yolculuğun her evresinin nihai sonucu imtihanla alakalıdır.
İdrak etmemiz gereken bir gerçek var?!
Sabahlara uyanışın bir mucize ,geceyle yaşadığımız uykununda bir mucize olduğunu unutmamak lazım.
Zamanı durdurmak hiçbir zaman mümkün değildir.
Ne gecelerin uykusuna ne sabahların uyanışına nede nefes almanıza hükmedemezsiniz.
Kendinize ve çevrenize bakın yaratılış kutsallığı gereği,görevlidir insan ,yaratılış mucizesi için görevlidir.
Bu mucizeyi her yerde herşeyde görebilirsiniz.
Bazı günler geceler hikmetli olarak ifade edilir.
Evet öyledir ama ,yaşadığımız bize yaşatılan hergün muhakkakki hikmetidir.
Hamdolsun gecelerin,gündüzlerin sahibi ve bunları bize yaşatan;
Âlemlerin rabine şükürler olsun.
M.Tuğrul Türkeri