Çocuk ve genç neslin bilmediği, bizim ise kitaplardan okuduğumuz ve kısmen de olsa bizzat yaşayıp yaşattığımız İmece kültürünü son bir yıldır ilçede hayata geçirilen projelerde ve alınan kararlarda görmek mümkün...
Attığım her adımda, dinlediğim her cümlede, yapılan her çalışmada “Anadolu Ruhu’nu” gördüm...
Çocuk ve genç neslin bilmediği, bizim ise kitaplardan okuduğumuz ve kısmen de olsa bizzat yaşayıp yaşattığımız İmece kültürünü son bir yıldır ilçede hayata geçirilen projelerde ve alınan kararlarda görmek mümkün...
Evet her şey bir yanaydı da, gördüğüm tabloya güç veren “imece ruhu” bir yanaydı Adana İmamoğlu’nda... Binlerce çeşit ürüne can verebilecek bereketli toprağıyla, havasıyla, suyuyla, insanıyla, sohbetleriyle, uyumla çalışan kademeleriyle İmamoğlu buradayım diyordu... Ve son bir yıldır sosyolojik yapıyı hareket ettiren lokomotif güç bizlerin de “bi gidip görelim” merakına sebep olmuştu...
İlk olarak ziyaret ettiğim İmamoğlu Kaymakamı Mehmet Aksu ile gerçekleştirdiğim sohbette çoğu insanın “ne gerek var canım” deyip küçümsediği doğru ve duyarlı iletişim adımları çok değerli sosyal, kültürel, sportif, eğitim, öğretim, hizmet dokunuşlarına vesile olmuş...
Uzayı keşfetmeye çalışan insanoğlunun sol yanı başında taşıdı sımsıcak yüreğini unutması, soğutması, karartması gibiydi; küçük fakat anlamlı dokunuşları önemsememesi... Halbuki insanoğlunun ne Mars’a gitmeye ne de Kara Delikler de kaybolmaya ihtiyacı yoktu! Bir tebessüme, ekmeğini bölüşmeye, ikram edilen bir bardak çaya, yüreğe dokunmaya, görmeye ve görülmeye ihtiyacı vardı...
Yaradılış efsanemizde ve bize yüklenen kodlarda da bu vardı! Sonrasında mutasyona uğrattığımız genler unutturmaya çalışsa da özümüzün insan ihtiyacımızın ise sevgi, saygı, duyarlı iletişim olduğunu işte İmamoğlu gibi yerlerden gördükçe yeniden umutlanıyor ve o “umut tohumlarını” yaymak için koşturuyor, anlatıyor, yazıyoruz...
Velhasılı kelam Adana İmamoğlu son bir yıl muazzam bir atakla; görmeyi, görülmeyi, anlamayı, paylaşmayı, insan odaklı dokunmayı yol haritası olarak benimsemiş... Ve çok da başarılı olmuş...
Kaymakam Aksu “ben anlatmıyorum gezin ve yerinde kendi objektifiniz ile görün” dedikten sonra ilçeyi gezmek üzere yola koyulduk...
İlk durağım ilçe milli eğitim müdürlüğü oldu çünkü “Adana Robotik ve Kodlama Kapasite Geliştirme Projesi” dahilinde “İmamoğlu Kodluyor Dünya’nın Konuştuğu Yeni Dil Kodlama” diyerek kısa zamanda muazzam yollar katetmişlerdi...
Adana Valisi Süleyman Elban’ın desteğiyle öğrencilerle birlikte ilçede görev yapan öğretmenlerin de neredeyse tamamı kodlamaya yönelik eğitimlerini tamamlamış... Öğretmenlerimizin eğitimi ve gelişimi çok önemli çünkü elimizde dünyaya yön verecek bir proje var ve bu projede çocuklarımıza kaptanlık edecek olan öğretmenlerimiz...
“Tüketen değil üreten bireyler haline getirmeyi” amaçlayan bu projenin bir güzelliği daha var; proje maliyetinin tamamı hayırseverler tarafından karşılanmış karşılanmaya devam karşılanıyor... Kodlama sınıfları hayırseverlerin adıyla kurulmuş... İmamoğlu’nda İmece Kültürü yeniden canlandırılmış demiştim ya; işte bunun en güzel örneği kodlama projesinde can bulmuş...
İmamoğlu Fatih Yatılı Bölge Ortaokulu’nu ziyaretimde muhteşem bir teknolojik manzara eşliğinde heyecanlı öğrencilerin sunumu beni bekliyordu. En az onlar kadar ben de heyecanlıydım... Adana Valisi Süleyman Elban’a tasarladıkları robot ile yine kendilerinin tasarlayıp yaptığı hediyeyi takdim etmişlerdi. İşte o robot bana da “arkanızı unutmayın, en kısa zamanda yeniden gelin, bereket, aydınlık, başarıyla yürünen uzun yollar niyetine” bir şişe su takdim etti... Diğer masalarda da farklı farklı özellikler yüklenen robotlar marifetlerini sergiliyordu... Bir masada güreşen robotlar vardı... “Bu çalışmanızın amacı nedir çocuklar” diye sorduğumda aldığım cevap şapkayı önümüze koyup düşünmemizi sağlayacak türdendi... “İnsanlar spor niyetine birbirini döveceğine robotlar dövüşsün insanlar izlesin” diyen kızımızın yüreğinden öpüyor ve tüm dünyaya bu yüreğin aynısından diliyorum...
Evet “İmamoğlu Kodluyor” diyerek köy okullarına kadar uzanan Kaymakam Mehmet Aksu bu projenin daha güçlü bir şekilde devam etmesi, yatırımların ziyan olmaması ve hepsinden önemlisi evlatlarımızın dünyanın konuştuğu dil olan kodlama ile ülkemizin faydasına çalışmalar yapması için yeni pencereler açmaya devam ediyor... Sessiz, sakin, azimle yürüdüğü yolu açık olsun...
İmamoğlu’na dair anlatacak başlığım ve o başlıkların altını dolduracak o kadar fazla yüklü cümlelerim var ki, hepsi bir yazıya sığmaz diyerek önümüzdeki günlere bırakıyorum...