Gara'da 16 şehidin verilmesi, gözlerin HDP'ye çevrilmesine neden oldu. Bahçeli, uzun süredir HDP'nin kapatılmasını istiyor, ancak bu yönde herhangi bir teşebbüste bulunmuyordu.
Önümüzdeki günlerde 9 HDP milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması meclis gündemine gelecek. CB Erdoğan, şimdiden bunu hainliğin/vatanseverliğin ölçüsü haline getirdi.
HDP, PKK ile irtibatlı bir parti. PKK silahla ne yapmak istiyorsa, HDP'de siyaset yoluyla aynı şeyi yapmak istiyor.
Ancak meseleye bu zaviyeden bakmak ne kadar doğru bilemiyorum.
Adalet toptancılığı kabul etmez, her türlü genelleme beklenenden farklı sonuçlar doğurabilir.
Partiler, liderler, siyasi kadrolar sadece bugünlerine bakarak değerlendirilemezler.
AKP'nin geçmişte izlediği politikalara bakıldığında bugün izlediği politikalara güven duymak pek mümkün görünmüyor.Oslo'da, İmralı'da neler konuşulduğu daha tam olarak aydınlatılamadı. Oslo'da hükümeti temsilen bulunanların "Kuzey Irak" benzeri bir formülden söz ettikleri biliniyor. Bir dönem vatan coğrafyasında farklı iktidar alanlarına evet diyecek kadar ileri gidenlerin, bugün kendilerini vatanseverliğin ölçüsü haline getirmeleri kimseyi ikna etmiyor.
HDP karşıtlığı uzun zamandır sadece bölücülükle mücadele maksadıyla kullanılmıyor.Muhalefeti bölmek, CHP'yi HDP'nin yanına itmek, bir daha ki CB seçiminde bir tarafta CHP/HDP öbür tarafta ben varım demek için de yapılıyor. Onun için bu meselede sadece milli hassasiyetler olmadığını görmek lazım.
Bazı muhalefet milletvekilleri HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması meclise gelirse oy veririz diyorlar. Milliyetçiliklerinin test edilme endişesi, iktidarın aksi bir durumda meseleyi çarpıtma korkusu başka türlü davranmayı zorlaştırıyor. Buna yandaş medyada yayınlanan boy boy Kandil fotoğraflarının yarattığı havayı da eklemek lazım.
Doğru tavır, dosyası gelenin dokunulmazlığını kaldırırız tavrı değildir. Doğru tavır, her dosyayı ayrı ayrı inceleyip adil olan neyse o kararı veririz demektir. Çünkü iktidar medyasının muhalefeti baskılamak, toplumun ayranını kabartmak için kullandığı Kandil fotoğraflarında HDP ne kadar sorumluysa, iktidar da o kadar sorumludur. Çözüm sürecinde, Apo'nun mektuplarını İmralı'dan alıp HDP'lilerle Kandil'e yollayan AKP iktidarıydı. İmralı'da ikinci bir hükümet merkezi görünümü verilmesine neden olan da AKP'den başkası değildi. Dün HDP'lileri Kandil'e yollayıp, bugün niye Kandil'e gittiniz diye hesap sormak, adalet duygusuyla bağdaşmaz. Böyle bir devlete de bir daha kimse güvenmez. AKP, o zemini hazırlamasaydı,HDP'li vekiller o pozları verebilirler miydi?
HDP'lilerle ilgili fezlekelerin Kobani olayları ile ilgili olduğu ifade ediliyor.Kobani olayları 6-8 Ekim 2014'te oldu. Sorumlulardan hesap sormak için 7 yıl niçin beklendi? HDP, iktidarın hangi beklentilerine cevap vermedi, yahut ne bekleniyordu ki fezlekeler bu kadar geciktirildi? Evet, Kobani olaylarında HDP'nin büyük sorumluluğu var,lakin zamanında sorulmayan hesap, zamanı geçtikten sonra şüphe ve tereddütlere neden olur. Adalet, beklemeye tahammülü olmayan bir mekanizmadır, zamanında icra edilirse toplum vicdanında makes bulur.Bu sadece adalet değil, bu daha çok siyaset.
Bu ülke için en büyük tehlike etnik bölücülüktür. Ondan daha tehlikelisi, onunla mücadelenin siyasi ikbal aracı haline getirilmesidir.Muhalefet, hem ülke bütünlüğünde hassas olmalı, hem de adaletinde hassas olmalıdır.Toplumla devleti birbirine bağlayan en güçlü bağ adalettir.Bölücülükle mücadelenin en etkili yolu da budur! Muhalefet, iktidar tarafından suçlanma korkusu ile değil, adaletin gereklerine göre davranma endişesiyle hareket etmelidir.