Hasan ( DİÇ ) lakaplı Hasan YORGANCI, Urfa’da tek başına bir insani yardım vakfı üstü gibi herkese bedelsiz, yapmış olduğu yardımlaşma faaliyetleriyle, sevilen ve itibarı kırılmayan biri olarak herkesçe alaka görmektedir.
Celal BUCAK’ın kurumdaki bayan arkadaşı Bahçelievler mahalle pazarında alış veriş yaparken, delikanlı biriyle dil dalaşı olur. iki tarafın boş bulunduğu, hırslı bir tartışma çıkar. Memure hanım korku içinde evden çıkamaz olur. Meseleyi, mesai arkadaşı olan Celal BUCAK’a iletir.
Celal BUCAK beni arayarak bu şahsı tanıyıp tanımadığımı sorunca, bende “Bu şahsı ancak Hec Hasan DİÇ Abe bilir.” dedim. Hasan Abiyi arayıp şahsın ismini verdim. Hasan Abi; “Bu isimde iki tane şahıs var, bakalım hangisidir. Üzülmeyin ben bunlara ulaşır birazdan size dönerim” dedi.
Bu arada üç gün boyunca Hasan Abiye vakitli vakitsiz telefon yoklaması çektik, cevap yok. Telefon cevapsız kalınca, başka bir yol bulalım derken, dördüncü günü sabahı Hasan Abi telefonuyla bizi aradı ve “Kardaş; gözlerinizden öperim, kusura bakmayın. Üç gün boyunca Sizin telefona cevap veremedim. Çünkü benim bir telefon taşıma ahlakım var. Bir dostum ölürse taziyesine üç gün katılırım. Bu taziye süresince gece gündüz ben telefonu taşımam evde bırakır, elimi bir daha telefona vurmam, kim ararsa arasın açıp cevap vermem. Ta ki taziye bitene kadar telefonu açmam.
Çünkü, Benim dostum Abdurrahman CANPOLAT (Halliye ilçe Belediye Başkanı Mehmet CANPOLAT’ ın Babası) rahmetlik oldu. Onun için, bende sizin telefona dönüp cevap veremedim.
O arkadaştan yana iş bitmiştir. Size yetişmek üzeredir. Yanınıza gelip gönlünüzü alacak. Tekrar kusura bakmayın gözlerinizden öperim. “ dedi.
Hani önceleri mahallede biri ölünce mahalle sakinleri ev ve kahvelerde radyo üstüne siyah eşarp sererdi. Üç gün radyolar çalınmaz, düğün veya nişan varsa iptal edilip ertelenirdi. Hamama gidilmez, traş olunmaz, çamaşır yıkanmazdı. Ya şimdi? Hiç birisi kapanmaz, hiç birisi yapılmaz.!
Başta Dedik ya …!
HASAN DİÇ, İNSANLIK HİÇ ….!