Adem!…
12 Eylül öncesi…memlekette kirlenmemiş duvar yoktu … dev yol,devsol, ügd vs yüzlerce örgüt ismi … Adana Denizli mahallesi ise tüm duvarlar da YUKO yazısı hakim … bir olaydan ötürü yakalanıp sorguda olan Necmi Gerekli ye polis soruyor ; lan Necmi diyor duvarlara yazılan tüm yazıları biliyoruz da şu YUKO ne lan bi tek sizin mahallede yazılı olan ?
Necmi ; Yunus Uzunu Kurtarma Ordusu demek diyor … Yunus hapiste … öyle mi diyor polis .. hee öyle cevabını alınca polisler yumuluyorlar Necmiye … her yerini yamultup kodese tıkıyorlar …
Derken nice sonra ben de yakalandım ve konuldum Adana hapishanesine … hapishane tıklım tıklım ülkücü dolu.. çoğunu tanımıyorum bile ve zaman içinde kaynaşıyor haliyle insan, iyi kötü geçiyor günler … zaman geçsin diye kartondan kendi yaptığımız domino oynuyoruz genelde … masaya vurduğumuz her taş şekil alıyor, taşların bitimine doğru bakıyorum masaya domino taşları Azize ismi haline gelmiş … bunu her atılan taşı hizaya sokan Necmi yapıyor …
Azize kim lan diyorum … sevgilim diyor … gülüyorum … eee olm yıllarca çıkamayacaksın Azize nolacak diyorum
Muska yaptım diyor ..padişah bile istese bir şekilde o iş bozulur ve Azize benden başkasına varamaz diyor Necmi .. kafana tüküreyim lan senin deyip geçiyorum .. öyle deme kısmetini bağladım diyor Necmi .. donuk gözlerle anlamsız bakıp susuyorum …
Sonra bakıyorum ki lan herkes aşık her ülkücünün bir sevgilisi var … kıskanıyorum .. bi benim sevgilim yok, oysa ağlayanlar var aşkından, şahit oldum …
Günler kimi zaman böyle aşıklar içinde hüzünlü geçerken kimi zaman ise şen şakrak matrak içinde geçip gidiyordu … bir gün Adem geldi bi işim düştü sana deyip oturdu yanıma … kim demişse nerden duymuşsa Adem ( sibob Adem ) Muhsin güzel aşk şiirleri aşk mektupları yazar demişler .. Adem de aşık cezası da az tahliye olunca kıza karşı ciddi , evlenecek … bana aşk mektubu yaz dedi Adem … halbuki hayatımda hiç aşk mektubu yazmış biri değilim ama Adem ısrar ediyor çünkü kendisi iki kelime yazacak biri değil … acıyorum ve ;
Lan Adem yazayım da hani benim sağım solum belli olmaz yarın öbür gün bir hadise çıkar karışırım sürgün giderim sonra sıkıntı yaşarsın kızla, dediğim halde Adem ısrar etti merak etme öyle bir durumda durumu kıza anlatır ikna ederim sen yaz deyip duruyor … yazdım .. bir iki üç derken her yazdığım mektup sonrasında kız iyice aşık oldu Ademe … ben ki kendime bile böyle bir iyilik yapmış değilim ve mektupla hiç bir kızı kendime aşık etme becerisini gösterebilmiş biri de değilim …ama Ademe aşık oldu kız yazdıklarıma kanarak etkilenerek …
Görseydiniz keşke, keyfinden Adem dört köşe ağzı hep kulaklarında … yazılmaya mektup olmazsa Adem’i görebilmem imkansız, diğer kopuşlarda kızı kendisine nasıl aşık ettiğini anlatıyormuş , tabi ki beni işin içine hiç katmadan …
günler böyle geçiyor … sonra müdürle mi takıştık başka bişey mi oldu şu an hatırlamıyorum ama ben Yunus Uzun İsmail Sofuoğlu Necmi Gerekli , Mervan Çalış hep birlikte sürüldük Adana hapishanesinden … Adem Adana da kaldı … aradan bi kaç yıl geçti ve Adem’den mektup geldi … tahliye olmuş Adem kızın yanına gitmiş ama kızın suratı bir karış … Adem ne oldu aşkım ne bu surat hem neden mektuplarını birden bire kestin diye sormuş …
Kız; ulan demiş üç kağıtçı sahtekar sen daha yolun başındayken bana üç kağıt yaptın , önce ki yazdığın mektuplar da ne güzel şiirler yazılar yazıyordun düzgün yazı biçimiyle … sonra birden bire yazı şeklin değişti ne bir şiir ne düzgün bir cümleni göremedim ve anladım ki sen kendin değil başkasına yazdırıyordun o önce ki mektupları deyip Adem’i kovmuş sittir git diye …
Adem mecburen başını kuyruğuna kıstırmış gitmiş … günah keçisi ise ben oldum …
Domino taşlarıyla masaya ismi yazılan Azize ise Necmi nin yaptığı muskadan mı ne bilmem ama kısmeti çıkmadı ve hiç evlenmedi evde kaldı şimdi 60 küsür yaşında evinde hala kısmetini bekliyor bağlanmış kısmetini
Diğer aşık Ülkücüler noldu bilmiyorum bir tek Kasım evlendi diye duydum sevdiği kızla …gerisi yalan oldu, hele o aşkından ağlayanlar ; hayal oldu hikaye oldu …