Bakma ben sizin lügatınızdan anlamam, gökyüzünün arka sokaklarında mavi çatılı evde doğmuşum, paramparça anılardan buket yapmışım, mor gelincikleri.
Badem ağacında asılı kalmış sözcüklerden seçmişim, aşkın 5 hece halini ve birde kitap arası ayraçları topladım, bilinmesin hangi sayfada kalındığı, karaladım bütün kötü biten hikayeleri sonlandırdım ısırgan otu rengindeydi, rüzgar gülü başımın ucunda, arka sokaklarındaydık uzayın metalik yer, maviye çalan gökyüzüne merdiveni dayadık.
Kar yağıyordu melek melek meleklerden görünmeyen şifalı sularından içtik, biz abu hayatın tarçınlı kızılcık şerbetinden serpti al yüzlerimize yüreklerden dem aldık birde katran siyahi geceyi kattık.
Döküldü zülüflerden perçem perçem Zilan’ın gözyaşları, güneş sızdı peri kızının inci gülümsemelerinde güvercinleri besledim sinemde saksağanları ağırladım...
Zordur Yeryüzünde yürümek gökyüzü sanır ara sokaklarına dalarsın her yerde dolunayın ışığı sızar ağlayarak sarılır bulutlara veda edemezsin ne yeryüzüne ne gökyüzüne!
Gökyüzünün öksüz çocuklarıydık anne ile annesizliğin sarı ışıklarıydık yeşile beş kala.
Kıymet Şahin 08.Ocak.2024 22:22