Siyasi yazı yazmak zordur.
Siyaseti dışardan izliyorsanız ,siyasi analiz yapmak daha da zordur.
Çünkü yazacağınız bir siyasi yazı yapacağınız bir siyasi analiz ile tam ifadesiyle “Ne İsa’ya,ne Musa’ya”
Yaranırsınız.
Yanlış algılamalar yanlış niyet okumalar duruşu ve siyasi görüş farklılıkları çok olan ülkemizde bir de,”siyasi fanatiklik Hastalığı”içinde olanlar Tarafından görüşlerinizin tenkit edilme ihtimali oldukça yüksektir.
Ama, Bir şey daha biliyoruz siyasi yazı,yazmak için illa da bir partiye mensup olmanız gerekmiyor ülkenizle ilgili ülke insanlarınızla ilgili ve bütün insanlıkla alakalı görüşleriniz ve önerileriniz var ise çekinmeden yazmalısınız onları paylaşmalısınız.
Biz fikir ve görüşlerimizi”Ülkemiz ve ülke insanımızın menfaatini düşünerek objektiflik prensiplerinden ayrılmamak kaydıyla her zaman olduğu gibi yazmaya ve söylemeye devam edeceğiz.
Önce günümüz dünyasının içinde bulunduğu durumu kendi perspektifimizden değerlendirelim:
Daha önceki yazılarımızın bazılarında değinmiştik;
Dünya,”Peydahlanmış bir Proje virüs “Salgınıyla birlikte ülkeler ve ülke insanları değişen yeni hayat yönetimi şartları ile karşı karşıya kalarak eski düzen ve alışkanlıklarını terk ederek kendisini yeni şartlara göre yeniden konumlandırmaya çalışıyor.
Bu devlet sistemlerinde de böyle insanın yaşadığı hayat şartlarının her evresinde de böyle.
Yani bir “proje virüs”Bize önceki devlet sistemlerinizi ve hayat alışkanlıklarınızı çöpe atın diyor.
Bu durumda karşımıza çıkan bir gerçek var bu “proje Virüs’ün”
Devletlerin ve bütün insanlığın Bilmesi gereken,hedefleri ve hedeflenen sonuçları var.
Bunu gören ,tehlikeyi erken algılayan ,kavrayan ,devletler ve topluluklar Alabilecekleri,öngörülebilir tedbirlerle ayakta kalmayı başarabileceklerdir
Dinamik ve güçlü olan devletler “YENİ GELECEKLERE “Ne kadar çok hazırlıklı olurlarsa bu ve buna benzer salgınların üstesinden gelebilirler.
Aksi ise devletler ve toplulukların
“Projeler içinde “piyon” Olmaktan kurtulmaları mümkün olmayacaktır.
Bu “proje Virüs” Bize açık seçik göstermiştir ki insanlık mahşeri,Kıyameti,bir başka ifadeyle bütün insanlığı yok edebilecek nükleer savaş gibi Çaresiz kaldığı bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır.
Zengin -fakir ,eğitimli-eğitimsiz ,kadın -erkek ,genç -yaşlı ,fark etmeksizin etki ve korkutucu gücüyle bütün farklılıkları “BİR”haline getirmiştir.
Ortak paydada sınıf makam statü farklılıklarını ortadan kaldırmış ve bütün güç unsurları Adeta yer ile yeksan olmuştur.
Dünya öyle bir sarsılmış ki dünyanın en güçlü ülkesi olarak ifade edilen ABD bile hangi tür savaşa girerse girsin kaybetmeyecek kadar insanını bir virüs ile kaybetmiştir.Halen de kaybetmeye devam etmektedir.
Bu “proje virüsü”Kim çıkarmıştır da Kimin hedeflerine hangi devletin çıkarlarına hizmet etmektedir de dünyada her ülkede ciddi korku panik Ve korkunç rakamlara varan kayıplar yaşanmıştır halen de yaşanmaya devam etmektedir.
Hedeflenen Yapılmak istenen nedir.?
Bu virüs sonrası Demokrasinin beşiği olarak ifade edilen ABD de bile virüs sonrası yeni devlet sisteminin yönetilmesi konusunda yeni düzenin kimlerin yöneteceği ile ilgili kavga çıkmış iç karışıklıkla karşı karşıya kalınmıştır.
Bu karışıklık Amerika için henüz bir başlangıçtır Amerikan rüyası bitmiş .
Yeni Dünya düzeni sisteminde kendi meydana getirdikleri projelerinin yıkımını ve büyük insan kayıbını Bilerek planlayarak öngörerek yaşamaya başlamışlardır.
Evet bu proje bir Amerikan projesidir Amerika’yla birlikte bütün dünya bu projenin olması gerekenlerini yaşamaktadır.
İçlerinizden bazılarınızın “En çok kaybı veren Amerika nasıl bu projenin sahibi olabilir” dediğinizi duyar gibiyim.
Devletlerin Yaşadığı felaketlerin büyüklüğü ne olursa olsun,Şayet kendi içlerinde ortak yaşama gayeleri tarihten gelen kültür inanç kader birliktelikleri var ise ortak acıları vardır ve bu acılar şüphesiz ki toplumun her kesimini derinden etkiler ve anlamlıdır.
Böyle bir birliktelik yoksa yaşadığı ve yaşayacakları felaketlerin her türlü kaybı hedefe varmak için bir plan dahilinde bilerek yapılıyor demektir.
(Vietnam Irak Libya Afganistan Ortadoğu’da Tamamen egemenlik kurmak için uydurulan bahanelerle işgal edilen ülkeler 11 Eylül saldırısı bahane edilerek Dünyada yapılan operasyonlar) Bilerek planlı bir şekilde yapılmış ve ABD Bütün bu operasyonları hedeflerine varmak için önemsiz kaybedilmesi gereken zaiyatlar olarak görmüştür.
Onun içindir ki dünyanın her kıtasında bulundurduğu güçleriyle bir çok devlet ve topluluklarla Savaşan ABD İçin savaş kayıpları dolayısıyla insan kayıpları bir anlam ifade etmemektedir.
Bu durum,hem ABD Devleti için hem Amerikan halkı için böyledir.
Amerikan medyası dünyanın değişik ülkelerin de sözde Amerikan çıkarları için ölen askerlerinden neredeyse hiç bahsetmez.
Böyle vahşi bir devlet sistemine sahip bir ülkenin kendi çıkarları ve geleceğinin sürekliliği için kaybetti vatandaşları konusunda umursamaz davranışlar gösterebilirken proje bir virus ile yeni dünya yönetim sistemi hedefini gerçekleştirmek için ülkesinde ya da başka ülkelerde hayatını kaybedenlerin azlığı ya da çoklu umurlarında olur mu sizce.?
Sebep-sonuç ilişkisini yazmaya devam edeceğiz.