GAYET CİDDİYİM

Abone Ol

Sokakta, çarşıda pazarda ne yaşadığınızın ya da gördüğünüzün önemi yok. Önemli olan Tuik'in yani devletin ne dediği.

Geçen yıl gelen 100 TL'lik elektrik faturalarınızın bu yıl 150 TL gelmesi %50 zam yapıldığı anlamına gelmez. Hakeza aynı şey doğalgaz faturaları için de geçerli. Yıllık enflasyon %8 olduğuna göre elektrik ve doğalgaza %8 zam gelmiş demektir; doğrusu da budur.

Mazota gelen zam nakliyeyi, nakliye gelen zam fiyatları neden etkilesin?
Aralarında bir tür bir mahrem ilişki var anlamak mümkün değil.

Doğrusu devletin açıkladığı istatistiki rakamlardır. Mazotla nakliye, nakliye ile ürün fiyatlarındaki değişkenlik arasında bağ kurmak öküz altında buzağı aramaya benzer.

Vatandaş her konuda yaşadığına ya da gördüğüne inanacaksa Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığına, Türkiye İstatistik Kurumuna, bunca kerli ferli ekonomiste ne gerek?

Vatanına bayrağına inancına bağlı vatandaş odur ki, yaşadıklarını ve gördüklerini unutup sadece ve sadece devlet büyüklerinin sesine kulak verir.

Türklük bunu gerektirir,
iman bunu gerektirir, vicdan bunu gerektirir.

Bir ürünün fiyatının 1 yıl içinde 10 TL'den 20 TL'ye çıkması sadece ve sadece vatana hizmet içindir.
Bu, ürüne %100 zam geldiği anlamına gelmez; sadece fiyatının 10 TL arttığı anlamına gelir.

Fiyat artışlarını, daha doğrusu güncellemelerini zam olarak lanse etmek vatana yapılacak en büyük ihanettir.

Kemalistlerin ve ateistlerin geçmişte yaptıkları zulumları da unutmamak gerekir; onlar zamdan ve zulümden başka bir şey bilmezler zaten.

Yıllık enflasyonun kaç olduğunu biz değil de onlar mı bilecek? Binlerce adam boşuna mı çalışıyor yani? Koskoca Türkiye İstatistik Kurumu dururken halkımız kendini bilmez birkaç solcu - ateistin ne dediğine mi kulak verecek?

Gerçek enflasyonun yıllık % 0.5 olduğunu
bilerek ve isteyerek inandırıcılığımızı kaybetmeyelim diye açıklamadık; ki doğrusu 0.5'in bile altındadır.

Bir yerde devletin sesinden başka bir sese kulak veriliyorsa orada ihanet, orada çözülme, orada ayrışma başlamış demektir.

Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde yaşadıklarınıza ve gördüklerinize inanacaksınız bize ihtiyacınız kalmamış demektir; oysa biz olmazsak siz bir hiçsiniz.

Bizsiz, ne düşüneceğinize karar verecek durumda değilsiniz. Kendi başınıza neyin iyi neyin kötü olduğuna karar verecek olursanız başınıza gelecek olanlardan da biz sorumlu değiliz.
Ne demiş atalarımız : Kendi düşen ağlamaz.

Çarşıda pazarda sokakta gördüğünüz fiyatlar sanal fiyatlardır.
1 yıl önceki fiyatlarla bu yıl arasında %50 gibi görünen artışların hepsi horololop şoroloptur; yalandır yani, gerçek değildir.

Şimdi siz, bu ülkenin Aziz vatandaşları cebinizden çıkana mı inanacaksınız yoksa bizim söylediklerimize mi?

Eğer ki cebinize bizden daha çok İtimat ediyorsanız yazıklar olsun size; yazıklar olsun ki hem de ne yazıklar olsun!

Hem sayemizde ekmek yer; hem yediğiniz ekmeğin küçüldüğünden şikayet edersiniz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...

Bildiğinizi okumaya devam eder, çarşı, pazar, manav fiyatlarından şikayetçi olursanız valla köyü sataram ha!