GAP bölgesi çocuğuyum, küçük çocukken anne babamdan Menderesin nasıl asıldığını, Polatkan'ın nasıl hakaretlere uğratılıp idam edildiğini dinler, bekçi, orman memuru görsek korkup ürperirdik.
İlkokula başladık 71 muhtırası Demirel’in şapkasını kapıp postu nasıl zor kurtardığını dinledik, 74’de Kıbrıs harekâtıyla biraz yüzümüz gülse de 77’de başlayan öğrenci olayları, grev lokavtlar sağ-sol kavgası diye adlandırılan olayların içinde kendimizi bulduk.
Sıkıyönetim yılları gece sokağa çıkmaktan korkulan yıllardı, derken 80 askeri darbesi oldu sağdan ve soldan okuyan sorgulayan aydınlar toplandı gözaltına alındı, ideolojik kitapların yani sıra insanlar korkularından, Kuran-ı kerim ve nutuk hariç bütün kitaplarını ya yaktılar ya da çöpe attılar.
Suça bulaşmış sağdan ve soldan gençlerimiz yani sıra kurunun yanında yaşta yanar misali hapishanelere tıkıldı.
12 Eylül'e kadar binlerce gencimizi aydınımızı kurşunlara hedef ettik, binlercesi sakat kaldı, binlercesi işten okuldan atıldı, bu ağır bedeli milletçe ödedik.
Sıkıyönetim uzun bir müddet sürdü GAP bölgesinde de uzun yıllar olağanüstü hal uygulandı, bölgeden terörün azıttığı dönemde özellikle kırsalda vatandaşlar bir nevi teröristlerin şamar oğlanı gibi rahat hazır ol yaptırıldılar.
GAP bölgesinde insanlarımız öyle veya böyle hep hüzün yaşadı, GAP insanının sevinci kısa kısa oldu. O nedenle buraların en hareketli türkülerinin bile orta yerinde mutlaka bir uzun hava gazel bir ağıt okunur.
Adam gibi eğlence nedir bilmedik ve de öğrenemedik, gönlümüzce bir kahkaha atamadık, en sevinçli günümüzde davul zurna ile düğün yaparken bile saçma veya kurşunlara misafirlerimiz çocuklarımız hedef oldu, eğlenirken bile ağladık gözyaşı döktük.
Bu nasıl bir kaderdir, gelen vurdu giden vurdu, ömür geldi geçiyor hiç mi yüzümüz gülmeyecek diye dövünüp durduğumuz dönemlerle hayatımız dolu oldu.
Birkaç yıldır bölgemize yapılan yatırımlar ve güvenlik endişesinin dağılmasıyla birlikte bölgemizde özellikle Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır ve Adıyaman’a kültür tarih turlarına ilgi arttı.
Planlı ve tutarlı bir projeyle Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Mardin’i içine alan GAP tur projesi geliştirilmeli, Avrupa dan Asya dan özellikle tarih turizmine meraklıların 3 gece 4 gündüz konaklayabilecekleri bölgesel tur paketi ortaya konmalı, GAP bölgesi önce Türk vatandaşlarına sonrada uluslararası alana tanıtılmalı, bölgenin asfalt sorunundan önce imaj sorunu çözülmeli İMAJ SORUNU GAP'ın sırtında bir yük olarak durmaktadır.
Bu imaj sorunu için Valilerden Belediye başkanlarından önce bizlere yani basın ve sanatçıların dayanışmasına gayretine ihtiyaç vardır, her şey devlet eliyle olmuyor bu alanda hareket fişeğini inşallah ateşleyeceğiz..
Tanındınız mı marka değeriniz artar, ünlü sanatçılar, sporcuların yanı sıra ünlü markalarda bölgeye gelir yatırım yaparlar ve büyürüz.