Toplum tarafından hoş görülmeyen fikirler, fikir değildir.
İfade edilen fikirden bir tek kişi dahi rahatsız oluyorsa o fikrin ifade edilmemesi gerekir.
Fikir özgürlüğü sesli konuşmak değildir, sessizce düşünmek ve düşündüğü her ne ise onu hemencik aklından çıkarmaktır.
"Fikrini kendine sakla" sözü, atasözü olmaya namzet çok değerli sözlerden biridir.
Bunu destekleyen en güzel sözlerden biri de "söz gümüşse sükut altındır."
Kişi illaki bir bir konuda fikrini söyleyecekse bu fikrinin toplum tarafından nasıl karşılanacağını iyi hesap etmelidir. Toplumun tepkisine yol açacak her fikir ne olduğuna bakılmadan cezalandırılmalı ve o fikir sahipleri Mümkünse behemahal vatandaşlıktan çıkarılmalıdır.
Demokratik ülkelerde kişinin fikri toplumun fikirlerine aykırı olamaz.
Aksi halde kaos olur kargaşa olur mazallah anarşik olayların önü alınamaz.
Esasında demokratik ülkelerde bireyin fikir özgürlüğünün bir önemi de yoktur. Önemli olan ortak akıldır; ortak akıl da zaten devletin toplumdan nasıl düşünmesi gerektiğine dair önerdiği, hatta önermekle kalmayıp teşvik ettiği akıldır. Böyle bir aklın her türlü ihalede hak sahibi olması her türlü hibeden ve teşvikten faydalanması da bir haktır.
Fikirsizlik özgürlüğü yasalarla güvence altına alınmıştır. Kişi her konuda fikirsiz olabilir ve kimse bundan dolayı kimseyi suçlayamaz ve aşağılayamaz. Teminatı devlet olan fikirsizlik özgürlüğünün harcı halkın sağduyusuyla karılmıştır. Dolayısıyla sol tarafta harekete geçecek bir et parçasının solduyuyu harekete geçireceği gerçeği gözlerden uzak durmamalıdır. Halkımız bu konuda uyanık olmalı başta sola dönüşler olmak üzere her türlü solduyuyu ilgili birimlere şikayet etmelidir.
O yüzden ben ağayım ben paşayım diyenler aynı şeyleri söylemeye devam edeceklerse kapıları kitleyip gidebilirler.
Yolları açık olsun.