ERTELEMENİN İNCELİKLİ SANATI!

Ertelemenin verdiği suçluluk duygusuyla kendini yargılarsın, sonra “Ben neden böyleyim?” diye düşünürken daha da fazla şey ertelersin. Tam bir döngü..

Abone Ol

ERTELEMENİN İNCELİKLİ SANATI!

“Erteleme sanattır, ustası ise hâlâ başlamamıştır.”

Ne demiş Amerikalı düşünür: "Erteleme, üşenme, vazgeçme."

Bize ne ondan? Türk’üz, doğruyuz, çalışkanız!

Benim en şık kıyafetlerimden biridir ertelemek. Hadi ama, itiraf edin lütfen... Hepimizde var biraz, az ya da çok.

Hayat kısa ama yapılacak işler çok. Neyse ki erteleme gibi mucizevi bir çözümümüz var. Kim demiş zaman yönetimi zor diye? Erteleme, zamanı yönetmenin değil, zamanı kandırmanın ustaca bir yoludur.

Sabah erken kalkıp spora mı gidecektin? Harika fikir! Ama önce biraz daha uyumak, bedeninle empati kurmaktır. Yorgunsun, kendine şefkat göstermelisin. Spor salonu kaçmıyor ya… Zaten motivasyonun gelmesini beklemek en doğalı. (Hâlâ gelmedi mi? Gelir. Elbet gelir.)

O yazılacak yarım roman? Bitirilmesi gereken kitap? Yazılacak o muazzam şiir? Ah, evet… Ama şu anda kahveni yudumlayıp tavana bakmak, ilhamın seni bulması için gerekli. Çünkü üretkenlik baskı altında değil, huzur içinde doğar. Değil mi?

Erteleyen insan, vizyoner insandır. Zamanı bugünle sınırlamaz, onu geleceğe taşır. Bugünün işini yarına bırakır çünkü yarın daha iyi bir gündür. (Kesin öyledir. Belki hava bile daha güzeldir?)

En güzeli de şudur: Ertelemenin verdiği suçluluk duygusuyla kendini yargılarsın, sonra “Ben neden böyleyim?” diye düşünürken daha da fazla şey ertelersin. Tam bir döngü. Adeta bir sanat.

Ve unutma, bir işi ertelemek onun yapılmadığı anlamına gelmez. Sadece... daha epik bir zamanda yapılacağı anlamına gelir. Belki de tam olarak doğru zaman henüz gelmemiştir.

Ya da… kim bilir… belki de hiç gelmeyecektir.

Ama sorun değil. Ertelemek, modern insanın şiiridir.

Kıymet Şahin / 2025