Türkiye Cumhuriyeti’ni din kurallarına göre yeniden yapılandıracağını söyleyerek siyaset yapan milli görüş öğretisi ile yetişen, Atatürk’ün kurduğu halk egemenliğine dayanan Cumhuriyetin sunduğu fırsatlardan yararlanarak milletvekili, Başbakan, Cumhurbaşkanı olan, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ü, aşındırmak, hafızalardan silmek ve yok etmek için elinden geleni yaptı.
Atatürk’ün kurduğu halk egemenliğine dayanan laik demokratik sosyal hukuk devleti rejim değiştirildi. Tek kişinin aldığı kararlarla yönetilen partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi.
Erdoğan’ın yaptıkları büyük bir vefasızlık ve nankörlüktü. Yapılan bu vefasızlık ve nankörlük halktan büyük tepki almaya başladı. AKP’nin %50’ler düzeyinde olan oyu, %30’lara geriledi. AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarı kaybetme korkusu içine girdi.
Atatürk'ün 82'nci ölüm yıl dönümünde sabah Anıtkabir’de yapılan Atatürk’ü anma törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğleden sonra, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada:
"Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete irtihalinin 82'nci yıl dönümünde rahmetle yad ediyoruz. Gazi ile birlikte istiklalimiz için mücadele eden ve yeni devletimizi ayakta tutmak için çalışan kurucu kadronun her birini de aynı şekilde şükranla anıyorum.
Milletimizin özgürlüğü, devletimizin yaşaması, ülkemizin kalkınması için taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun diyorum.
Ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesini, “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır' diyen Gazi Mustafa Kemal'in arzu ettiği şekilde yürütüyoruz.
Cumhuriyetin ruhuna uygun şekilde devletin sahibinin millet olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan her alanda insanlarımıza layık oldukları hizmetleri sunabilmenin gayreti içindeyiz.”
1700 yılına gelindiğinde ekonomisi çöken Osmanlı Devleti, yönetimi devam ettirmek için İngiltere, Fransa ve İtalya’dan borç almak zorunda kalmıştı. Borcunu ödemekte zorlanan Osmanlı Devleti, borcunu ödeyebilmek için bu ülkelerden yeni borç almak zorunda kalmıştı. Bu ülkeler yeni borç verme karşılığında, Osmanlı Devletinden, kendilerine ticari ayrıcalıklar sağlayan özel ticari anlaşmalar (kapitülasyon) yapılmasını istemişlerdi. Osmanlı Devleti bu isteği kabul etmişti. İngiltere, Fransa, İtalya ile kapitülasyon anlaşması yapılmıştı. Süreç içinde özel ticari anlaşmalar (kapitülasyon anlaşması) yaptığı bu ülkelerin ekonomik sömürüsü siyasi nüfuz alanına girmişti. Cihan İmparatorluğu Osmanlı Devleti, Kasım 1918 tarihinde borç para aldığı bu devletler tarafından işgal edilmişti. Mustafa kemal Atatürk’ün başkomutanlığında başlatılan Kurtuluş Savaşı’nda işgal güçleri büyük bir yenilgiye uğratılmıştı. Geldikleri gibi gitmişlerdi. Kurtuluş Savaşı sonrası, Atatürk’ün yönetiminde kapitülasyonlara son verilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada: Bilindiği gibi Osmanlı'nın yıkılmasında özellikle 1838 Balta Limanı Anlaşması'nın ardından artık kontrolü mümkün olmayan bir hale dönüşen kapitülasyonların ve onunla bağlantılı olarak girilen borç sarmalının büyük etkisi vardır. Gazi Mustafa Kemal'in ve Cumhuriyet'in ülkemize en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere, ısrarlara rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur” dedi.Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu yaşayan lider Atatürk’e övgüler dizdi.
Ülkenin zenginliğini, istihdamı güçlendirerek ve refahı yaygınlaştırarak halkına dağıtamayan bir devletin varlığını sağlıklı biçimde ve uzun süre sürdürmesi mümkün değildir. Bunun için ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi 83 milyonun tamamına teşmil ederek planlıyoruz. İnşallah bugüne kadar pek çok alanda ülkemizi hedefine ulaştırdığımız gibi ekonomide de dünyanın ilk 10'una girmesini başaracağız, sağlayacağız. Bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e en büyük armağan olacağına inanıyorum.
Bir kez daha Gazi Mustafa Kemal'i, 82'nci ölüm vefat yıl dönümünde rahmetle yad ediyorum, ülkemizin ve milletimizin bekası için bugüne kadar hizmet vermiş, mücadele etmiş tüm şehitlerimize, gazilerimize, devlet büyüklerimize, manevi rehberlerimize Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Mart 2003-Kasım 2020 arasında Atatürk’ü aşındırmak, hafızalardan silmek, yok etmek için elinden geleni yapan AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybettiği halk desteğini yeniden kazanmak, iktidarını devam ettirmek için, yaşayan lider Atatürk’e övgüler dizmeye, yaptıklarını savunmaya başladı.
KAYNAK: https://www.akparti.org.tr/10-11-2020