Size bir filmden söz edeceğim: Zincirsiz.
Usta yönetmen Quentin Tarantino'nun yazdığı ve yönettiği, 2012 yapımı western filmi.
Film, Amerika'daki köle ticaretini konu alıyor. Zenci kölelerin çektiği acılar, köle tüccarlarının acımasızlığı o kadar başarılı aktarılıyor ki filmi izleyen beyazlara "Bu kadar da olmaz" dedirtebiliyor.
"Bu kadar da olmaz" isyanları ile Amerika, beyaz vahşileri hizaya sokup millet olma sürecinde sinema sanatının bütün gücünü kullanıyor. Tarihe eleştirel bakışın önemi ve faydasını Zincirsiz'de çok net görüyoruz.
Filmi izlerken aklıma geldi; Quentin Tarantino İslam tarihi, Türk, Arap, Fars tarihi ile bir film yapıp yönetseydi, ele aldığı konu da savunulamayacak bir konu olsaydı neler olmazdı, neler?..
Müslüman Doğu tarihi hep övünme sayfaları olarak anlar, eleştirel bakışı da "ihanet" olarak görür.
Osmanlı'da köle ticareti ve Sarayda oğlancılık konusunu Tarantino yazıp yönetseydi, Haliç'te çürütülen Osmanlı Donanmasını konu etseydi kesinlikle derisini yüzüp Suudi Büyükelçiliğindeki Cemal Kaşıkçı gibi asit kazanında eritirdik.
Amerika'da Tarantino ırkçılık karşıtı film yaptığı için övgüler alıyor ve Zincirsiz 425 Milyon Dolar hasılat getiriyor.
İşte Doğu ile Batı toplumları arasındaki fark burada yatıyor: Eleştiriyi ihanet olarak görüp görmemek.