Bugüne geldiğimizde ortada duran ekonomik krizde toplumun her kesiminde pahalığa tepkiler,işsizlik ve yaşama şartlarından ezilen ve şikayetçi toplumsal tepkiler giderek artmaktadır.
Yerel seçimler ile tepkisini sert koyan halk yozlaşmış,kökleşmiş ayrışan ve "sana varda bana neden yok!" düstüru ile hakları için mücadelede kendisine taraf siyasetçiler aramaktadır.
Sonuç alamadığı takdirde iktidarın yerini değiştirmek,acı bir ders vermek arzusunda
olsa da,yıllarca kandırılmış ve kullanılmışlığı gerçekliğinde kendisine yaşam kalitesini yükseltecek refah düzeyine ulaştıracak,ülkesinde yabancılaşmasını yok edebilecek,gelecek kaygısının olmayacağı şeffaf,akılcı,adil aynı zamanda milli çıkarları benimseyen, ve milli ruhunu besleyen bir çatı arayışı içindedir.
Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik krizleri,toplumsal çalkantılara,toplumsal çalkantılar siyasi problemlere neden olmuştur.
Gelişmekte olan ülkeler başta IMF olmak üzere mali yardım talep etmek zorunda kalmış bu talepler neticesinde kuruluşların mali dayatmaları yeni toplumsal ve siyasi problemlere neden olmuştur.
Böyle durumlarda, hükümetlerin devrilmesini,erken seçimleri ve toplumsal tepkilere neden olmuştur.
Türkiye bu sarmallardan ancak köklü ekonomik reformlar yaparak kurtulabilir.
Kayberen Türk