Edebiyat eleştiri ile kemale erer
Her ay en az dört beş dergiyi takip ediyorum. Dergileri baştan sona okuyorum dersem yalan olur. Bir defa her yazıyı okumuyorum, yazı seçiyorum. Çünkü dergilerde kitap tanımı ağırlıklı yazılar, birbirinin benzeri şiirler, hikâyeler yer alıyor. En dolu dergiler dosya veya özel sayı olarak çıkanlar. Ancak dosya ve özel sayılarda da her yazı derinlikli olmuyor. Bazen yazmak için yazılmışlar sanki... Dergilerde edebiyat ve estetik yazıları, fikir yazıları, ciddi eleştiriler maalesef yok denecek kadar az. Şiir, kitap tanıtımı ve hikâye. Bugün dergiciliğimizin ve edebiyatımızın geldi nokta budur. Bir dergide çıkan ciddi bir yazı olmadığı gibi onu tartışacak tahlil edecek kimseler de yok. Yahut var da sesiz kalmayı tercih ediyorlar. Yayınlanan şiir kitaplarını ciddi şekilde eleştirecek dergi yok. Daha doğrusu şairler yazarlar birbirini övüyor. Yeni kalemler, yeni eserler üzerin kimse yazmıyor. Belli bir kast grubu oluşturulmuş, her dergi kendi yazarı çevresinde dolaşıp duruyor. Böyle olunca herkes hadsiz bir özgüvenle her yazdığını şaheser olduğunu sanıyor. Edebiyat eleştiri ile kemale erer. Büyük yazarları elbette yazıp konuşacağız ama edebiyatın yalnız onlardan ibaret olduğu yanılgısına düşmemeliyiz. Örneğin Nazım Hikmet ve Necip Fazıl üzerine yazılmayan ne kaldı? Bundan sonra yazacaklar yeni ne söyleyebilecekler?
Dönüp dönüp Türk ve Batı klasikleri üzerine yazmanın sonu yok. Aynı yazarları yazmak, aynı eserler üzerinde durmak kimseyi bir yere götürmez. Sonra biz de Batı’da olduğu gerçek anlamda objektif şekilde biyografi de yazılmıyor.. Sanatçıların güzel ve iyi yönlerini öne çıkarıp, insanı zaaflarını görmezden gelen yazılar kaleme alıyor, biyografiler yazıyoruz. Batıda sanatçılar ulvi ve süfli yönleriyle anlatılırken bizde adeta kutsanarak anlatılıyor. Bu yüzden de eserlere derinliğine sirayet edemiyoruz. Her çağ kendi sanatçısın yaratır, biz de çağımızı anlatan yazarları okuyup tartışmalıyız. Geçmişi bilmeliyiz ama geçmişte kalmamalıyız. Çağın ruhunu yakalayan eserler üzerinden konuşup yazmalıyız. Ancak o zaman yeni şeyler söyleyebilir yeni ufuklar açabilir