Shakespeare, Hamlet oyununda şatoda nöbet tutan Horatio, krallığın kötü yönetilmesini, ihanet ve ölümleri kastederek yanındaki arkadaşı Marcellus'a sorar: "nereye varacak bunların sonu?" Marcellus şöyle cevap verir : "Danimarka'da çürüyen birşeyler var". Shakespeare dörtyüz kusür yıl evvel Danimarka üzerinden Batı'nın çürümüş olduğunu söylemişti. Bir ailede yaşanan ölüm ve ihanet dolayısıyla Danimarka'nın çürüdüğünü söyleyen Shakespeare, bugün yaşamış ve Gazze'deki katliamı görmüş olsaydı "Dünya çürümüş insanlık ölmüştür" derdi.
II. Dünya Savaşı'nı yaşayıp acımasız Batı'nın savaş, katliam ve soykırımına tanık olan Stefen Zweig, acımasız Batı'nın çürümüşlüğüne dikkat çekmek, artık bunun tahammül edilmeyecek noktaya geldiğini, yaşamın anlamsızlığını göstermek amacıyla eşiyle birlikte intihar ederek insanlığa bir mesaj vermişti. Bugün ne Doğu'da ne batıda bu çürümüşlüğe tepki verecek Zweig gibi bir büyük sanatçı veya aydın çıkmadı.
Filistinli aydın Edward Said, Filistinli çocuklarla birlikte Yahudilere taş atmış, yalnız aydın olmak yeterli olmadığını, eylem adamı olmak gerektiğini göstermişti. İslam dünyasında bu tavrı gösterecek ne aydın ne eylem adamı var!
Arap krallarının bir kuş kadar yürekleri yok! Tarafsız kalarak berteraf oldular