Günümüzdeki ŞANLIURFA ULU CAMİ M.S 1100 yılında Kızıl Kilise olarak inşa edilir. Urfa kralı AĞBAR, cüzzam hastalığına yakalanır. Çaresiz kaldığı bir anda, halktan birileri Hz. İSA Peygamberin mesh ederse şifa bulacağını kral AĞBAR’ a söyler. Kral AĞBAR, bir mektup yazarak Hz. İsa Peygambere gönderir. Kendisini mesh etmesi için Urfa’ya davet eder. Hz. İsa Peygamber gelemeyecek durumda olduğunu söyleyerek, mendilini yüzüne sürüp elçiye verir.
-Hz. İsa peygamber elçiye; - Kral AĞBAR’IN bu mendili vücuduna sürerek şifa bulacağını söyler ve SÜLÜETİ çıkan mendilini elçi ile gönderir. Kral AĞBAR kutsal mendili önce yanında bulunan iki gözü kör olan kız kardeşinin gözüne sürer. Kız kardeşinin gözleri açılınca mendili kendisi de kullanarak sağlığına kavuşur.
Bunun üzerine Kral AĞBAR, halkıyla beraber Hz. İsa Peygamber'e ve dinine iman ettiğini bildiren bir mektup gönderir. Kral AĞBAR, Hz. İsa peygambere iman ederken ,Hz İsa peygamberi Allah’ın oğlu olarak değil, Allah’ın peygamberi olarak iman etmesinden, günümüzdeki URFA’DA ORİJİNAL KİLİSELERİN HİÇ BİRİNDE HAÇ İŞARETİ YOKTUR. Söz konusu bu mendilin bu günkü Şanlıurfa Ulu Camii kuyusuna düştüğünden söz edilmektedir. Hz İsa Peygamberin mendili sayesinde Şanlıurfa vaftiz edilmiş kutsanan şehir unvanını da almış olur.
Bu kuyuya bağlı olarak bir diğer kuyu da, şuan Yıldız Meydanı'ndaki Gülizar Konuk Evinde aslına uygun olarak bulunmaktadır.
Günümüzde halen Ulu Cami Kuyusundan alınan bu kutsal suyla, doğum yapan hanımların karınlarında oluşan doğum çatlağı sonrası lekelere sürüldüğünde, lekelerin silinip yok olduğu görülmekte. Halk arasında yüzde veya vücutta oluşan, her hangi bir kırışıklık ya da güneş lekelerine karşılık, bu kuyudan alınan suyun mesh edip sürülmesiyle lekeleri yok etmeye iyi geldiği herkesçe bilinmektedir.
Halk bilimcisi Remzi KILIÇ da bu işin marufu olarak tanınmakta....
Arş.- yazar Halil ÇUHADAROĞLU “ Urfa Peygamberlerden zengin olduğu kadar, manevi sular bakımından da zengindir.” derdi
BAŞTA DEDİK YA …. !
DOĞUM ÇATLAĞINA,
ULU CAMİ ŞİFA KUYUSU ....!