“DİLRUBA..”
15 gündür bu “Dilruba” ile yatıp kalkıyoruz. Galiba toplum olarak “Pireyi deve yapmayı”çok seviyoruz.
Söyledikleri yanlıştı, Türk örf ve adetlerine,
Saygı, sevgi ve nezaket kurallarına aykırıydı.
Kime söylenirse söylensin, hakaret içeren sözler eleştiri olarak, düşünce özgürlüğü olarak kabul edilemez.
Bununla beraber tutuklanması yanlıştı. Tutuksuz yargılanabilirdi.
Tutuklanması yanlıştı ama bu tutukluğu “Şova” dönüştürmek de yanlıştı.
Her neyse de yanlıştan dönüldü ve bugün tahliye edildi.
Tahliye edildi ama bu sefer de “Neden aniden tahliye edildi”diye eleştiriyorlar.
Mesela annesi diyor ki;
"Ne benim ne de avukatlarının haberi vardı. Bu konuda suç duyurusunda bulunacağız".
Anam bacım ne suç duyurusunda bulunacaksın? Günlerdir “Tahliye tahliye” dediniz.
İşte tahliye edildi daha ne istiyorsunuz. Yani tahliye edileceğini size davul zurna ile mi duyursalardı.
Galiba şunu demek istiyorlar;
“Neden bize tahliye edileceğini 5-10 saat önceden haber vermediniz ki biz cezaevi önünde büyük bir medya ordusu ile ŞOV yapsaydık”
Oysa Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tahliye sürecinde ailesine haber verilmediği iddiasını yalanlamış ve Tutukluya tahliyesi esnasında resmi prosedürler eksiksiz olarak uygulandığını açıklamıştır.
Sonuçta bazı kesimler bunu “düşünce özgürlüğü” maskesi altında bir ŞOVA, bir protesto gösterisinde dönüştürmek istiyorlardı. Bu “Ani” tahliye engel oldu..
Doğrudu iyi de oldu.
Mithat SOLGUN