DETOKS İSTİYOR VATANDAŞ

Abone Ol

Beyin fırtınaları eşliğinde aylardır süren seçim maratonu nihayet bitti.

Türkiye’nin genel sonuç tablosuna baktığımızda ‘her açıdan’ aylardır yazıp dile getirdiklerimizi gördük!
Kim nereyi kazandıyı yazmaktan ziyade ‘neden kaybedildi ve nasıl kazandırıldı’ başlığını açmak istiyorum.

31 Mart’a muhalefetin başarısından ziyade AK Parti’nin başarısız ve gönülleri rahatsız eden propaganda politikası damga vurdu!
CHP’nin yükselişi ve önemli şehirleri kazanması kendi başarısı değil elbette. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Parti’nin ayrıştırıcı ve suçlayıcı söylemleri CHP’nin çıtasını daha da yükseltti.

Sandıkların açılması ile birlikte ne oldu peki? Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarın verdiği sağduyu dolu birlik mesajları seçim çalışmaları esnasında neden verilmedi? “Türkiye geçmişten bu yana yoruldu, usandı ve çok zarar gördü ayrışmalardan. Türkiye birleşmek istiyor...” cümlelerini defalarca yazdık ve konuştuk!
AK Parti’nin son süreçte girmiş olduğu zorlu çakıllı yol seçim esnasında daha fazla ayyuka çıktı. İktidar o yolda hızla gitmeye çalışırken sıçrattığı taşların vatandaşa çarpa çarpa zarar verdiğini görmezden geldi maalesef. Unutulur ve geçer diye düşünüldü ama hiç de öyle olmadı!

Gelelim Güneydoğu’ya. AK Parti Güneydoğu’da oylarını arttırdı! Bu benim için sürpriz olmadı çünkü dilimde tüy bırakmadan her daim dile getirdiğim ‘Bakan Soylu ve İçişleri Bakanlığı kadrolarının bölgedeki karşılığı ve pozitif yükselişi muhteşem’ cümlelerim karşılığını buldu...

Bakan Soylu’nun, jandarmanın, polisin ve bilhassa birkaç valinin Güneydoğu’ya kattığı enerjiyi sahada gördük, gözlemledik, inandık. Elimizden geldiğince yazdık, konuştuk, destekledik, vatandaşın elindeki huzura sahip çıkması için çaba gösterdik... Sonuç ortada.

Gelelim AK Parti’nin yaptığı yanlış hamleler ile CHP’nin nasıl kazandığına;
* Geçirdiğimiz zor yıllar sebebiyle yüreğimizin yorgunluğunu alacak cümleler yerine öfkeli söylemleri fazlasıyla işittik ve daha da yara aldık,
* İçteki ve dıştaki oyunları bozmak için kenetlenmemiz gerekiyordu fakat ayrıştırıldık,
* Adayların geçmiş yanlışlarına dair yöneltilen suçlamalar eksi değil tam aksine artı puan kattı,
* ‘Beka fesadı’ geçirerek komaya girdik ve bu kelime her kullanıldığında uzaklaştık,
* Tarıma yönelik kalıcı adımlar atmak yerine tarladan tezgaha kadar herkesi suçladık ve anlamsızca çadırlarda tanzim satışlarını başlattık,
* Tasarruf tedbirleri almamız gereken bu dönemde birbirinin kopyası büyük mali yükü olan sayısız miting yapıldı,
* Yürekler samimiyet ile açılıp gerçekler konuşulmadı, tam aksine inkar edildi! Halbuki ‘evet pek çok konuda yanlışlarımız oldu hadi gelin hep birlikte aşalım’ içtenliği sergilenseydi,
* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sayısız danışmanı ne yaptı yanlış yönlendirmek ve gerçekleri gizlemekten başka?
* Alkışçılık ve yaranma hırsı ile doğru sesler susturuldu,

* İktidar kadrolarının kibir dağlarına kondurduğu tahtlara ulaşamayan vatandaş bir süre sonra sırtını döndü,


Kısaca iktidarın çok fazla eksiği ve yanlışı oldu 31 Mart seçiminin sonuçlarını belirleyen.

Bu arada küçük bir tavsiyemi Sayın Cumhurbaşkanı’na iletmek istiyorum. Seçim sonrası teşekkür ziyaretleri yapacağı açıklandı. Lütfen bu fikirden vazgeçin! Ülkenin siyaseti ve siyasetçileri özlemesine izin verilmesi gerekiyor... Teşekkür ziyaretleri yerine her kadroda hızlı ve kökten detoks istiyor vatandaş.
Ve önümüzdeki iki gündeme odaklanalım hep beraber; sen, ben, o demeden kucaklaşalım ve ceplerdeki sökükleri dikelim!