Corona tehdidi ve yalnızlığımız

Abone Ol

Çin’de Aralık 2019 da başlayan coronavirüs  (Kovid 19) olarak adlandırılan Sars, Mers kadar öldürücü olmayan ancak çok daha çabuk ve hızlı yayılan bu virüs bütün dünyaya kâbus yaşatıyor.

Çin, İran, İtalya, İspanya gibi ülkelerde çok ciddi sayıda ölümler yaşanırken Almanya, ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde de çok hızlı bir şekilde yayılıyor.

Türkiye corona ile mücadelede bir çok ülkeden önce sıkı adımlar atarak öncelikle gelişi ve yayılışını geciktirirken ard ardada önlemler aldı.

Türkiye’de henüz üç ölüm ve 100 vakaya ulaşmadan önlemler alarak bunları hızlı bir şekilde sokağa uyguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayın çağrısı halkta hemen karşılık buldu.

Bunun yanı sıra Sağlık Bakanlığı ülke çapında en olumsuz senaryo’ya göre planlamalar yaparak neredeyse her il ve ilçedeki hastanelerde coronavirüs ile ilgili önlemler aldı.

Valilikler hükümetin aldığı kararları çok seri bir şekilde uygulamak için İl Hıfzısıha Kurullarını toplayarak bir dizi kararlar alarak bunları Belediyeler ve diğer kurumlar aracılığı ile sahaya uyguladılar.

Diyanet İşleri Başkanlığı Camilerimiz başta olmak üzere namazların topluca kıldırılmasının virüsün yayılmasına sebep olacağı düşüncesiyle kapatırken, bireysel ibadete izin vermiştir.

Milli eğitim bakanlığı ise bütün okullara tatil getirmiş, 23 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitim vermeye başlıyor.

DEĞERLİ YALNIZLIK YAŞIYORUZ

Devletimiz coronavirüs ile mücadeleyi bütün yurt sathına yayarken işi olmayan insanların sokağa çıkılmaması yönünde ki sıkı sıkı tembihi sayesinde sokaklarımız neredeyse boşaldı.

İnsanların oturacağı bütün mekanlar lokantalar, marketler hariç hepsi ikinci bir emre kadar kapatıldı.

Bu gün (19 mart2020) Denizli Belediyesi şehir merkezinde yaşlı insanların uyarılara aldırmadan oturmaları üzerine bankları sökerek önlem aldı. Yakın bir zamanda buna benzer uygulamaları Türkiye’nin dört bir yanında göreceğiz.

Bilgisayarımın başında çalışırken, sokaktan evlerden alkış seslerini duydum. Zira Sosyal medya aracılığı ile Sağlık Çalışanlarına sahip çıkmak adına sat 21.00’de alkışlama etkinliği düzenlenmişti. Bende paylaşım yapmıştım. Vatandaşların bu çağrıya karşılık vermesi beni mutlu etti. Teşekkürler Türkiye.

Evlerimizde kitap okuyor, televizyon izliyoruz. Çocuklarımızla şakalaşıyor günü geçirmeye çalışıyoruz. Hani bir zamanlar “değerli yalnızlık” deyimi moda olmuştu ya. Şimdi hepimiz bunu yaşıyoruz. Corona virüsten kurtulmak ve en az hasarla atlatmak için devletimizin söylediklerine uymamız gerekiyor. Devletimizin açıklamaları dışında toplum huzuruna kast edenlerin yazdıklarına itibar etmeyelim.

Bunlarda geçecek. Çevremizde yardıma muhtaç olanlar var ise onları gözetelim. Yaşlı komşularımız var ise onların ihtiyaçlarına yardımcı olalım.

Biz büyük bir milletiz. Bunu da yeneceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun…

( Suriye’de bir ay arayla aile olarak iki şehit verdik. Önce Ceyhun şimdi de Oğuzhan. Amcazade çocukları da olan bu iki şehidimiz için aile olarak millet olarak yastayız. Vatan sağolsun diyoruz. Oğuzhan yarın Elbistan’da toprağa verilecek. Her iki şehidimiz için dua istiyorum)