BU SEVDA BAŞKA SEVDA

Memleketi kurtaracak bir fırsat geçmedi elime, bilgimle, birikimimle olanca yeteneğimle kendimi anlatacak bir ortam bulamadım.

Abone Ol

Bugün sokağa çıkmadım, meydanlara inmedim, bağırmadım, kendimi kimselere alkışlatmadım, kimse benim ziyaretime gelmedi, ben de kimselerin ziyaretine gitmedim.

Memleketi kurtaracak bir fırsat geçmedi elime, bilgimle, birikimimle olanca yeteneğimle kendimi anlatacak bir ortam bulamadım. Kaç zamandır bir kahramanlık peşindeydim, beklediğim fırsat önüme çıkmadı.

Öylece oturdum, ne bir iş yaptım ne de iş yapmayı düşündüm. Şarkı dinledim, şiir okudum, kafamda binbir proje ile kendi içimde gezinip durdum, bir çıkar yol bulamadım.

Memlekete sevdalı bir memleket sevdalısıydım. Memleket sevdasıyla yanıp tutuşuyordum kaç zamandır. Memleket için değil elimi, gövdemi dahi taşın altına sokmaya hazırdım ama beklediğim görev bir türlü bana tevdi. edilmiyordu. Memleketi kurtarmayı düşünmekten harap olmuştum.

Her toplantıya katılıyordum, her seçimde aday oluyordum, her gelen bakanı karşılıyordum her milletvekili ile fotoğraflar çektiriyordum, her açılışta illaki kendime yer buluyordum ama iş görevlendirilmeye gelince nedense hep unutuluyordum.

İçimden, memleketin derdi seni mi gerdi yoldaşım? diyerek geçici süreliğine memleketi kurtarmaya ara verdim. Hazır memleketi kurtarmaya ara vermişken bari kendimi kurtarayım dedim.

Düşündüm, kendim için neler yapabilirim diye. Saatler geçti kendime uygun bir iş bulamadım.

Baktım kendim için de bir şeyler yapamıyorum. Zaten elimden bir şey gelse yapmış olurdum şimdiye kadar. Memleketi sevdasına da bu yüzden yakalanmış değil miydim zaten? Ama boş duramazdım.

Ne yapabilirim üzerine tekrar tekrar düşündüm.

Hiçbir iş yapmadan çok para kazanmak gibi işler geçiyordu aklımdan. Aklıma ne geldiyse artık birden düşünmekten vazgeçip kalktım.

Dedim madem memleket beni kendisine hizmet etmeye layık görmüyor, ben kendi kendime hizmet edeyim bari.

Çay ocağına geldim. İki çay, iki cıgara içimi bir zamanda hırsla kaleme sarıldım. Ne yazdıysam yırttım attım. Bünyemi bir virüs gibi kaplayan memleket sevdasını içimden atamıyordum. Ben bu memlekete hizmet etmek için yaratılmıştım başka da bir işe yaramazdım. Ama hizmet etmenin de seçilmekten başka bir yolu yoktu. Madem seçilmeye layık görülmüyordum öyleyse niye kendimi yoruyordum.

Tam ne haliniz varsa görün diyordum ki baktım ileride üç beş kişi toplanmış sloganlar atıyor. Aralarına katılsam mı diye yeltenir gibi oldum ama sonra vazgeçtim. Hep sen mi kurtaracaksın şu memleketi, bırak biraz da başkaları kurtarsın dedim. Ne güzel çay içiyordum işte. Halil Usta dedim, dönüşte bir çay daha getir, bir de su...