BU İSTİFAYI VE ÇOK DAHA FAZLASINI BİLİYORDUM

Abone Ol

Bu istifayı bekliyordum çünkü yaşanan gerginliği sezdiğim kadar bu adamın aldığı her kararın arkasında durduğunu ve kimselere eyvallahı olmadığını da biliyorum...Tüm bunlarla birlikte bu istifanın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul görmeyeceğini de biliyordum...

Makama geldiği günden bu yana yerini, yurdunu, evini, gecesini, gündüzünü unutan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöööyyle bir silkeledi gönüllerin pasını ve o gönüllerde en baş köşeye oturtuldu vatandaş tarafından.
İddia etmeyeyim fakat son yıllarda Bakan Soylu’yu en fazla kalemine ve diline dolayanlardan biriyim. Neden mi? Kararlılığı ile Güneydoğu başta olmak üzere ülkenin terör bulutlarını kaldırdı... Bakanlığın her kademesinin kapısını ve yüreğini vatandaşa açmasını sağladı... Ast-üst ilişkisine vefayı ve samimiyeti ekledi... Terör sebebiyle onlarca yıl  adım atılamayan ‘vatan topraklarına’ huzurun ve güvenliğin tohumlarını ekti... Gözyaşları dinmeyen anaların evlat hasretlerini bitirdi... Taş tutan ellerine çiçekler tutuşturdu çocukların... Ve daha nicesiyle bir efsane oldu Bakan Soylu.
Evet bir uzmanlığım yok fakat ‘yüz, hitabet ve fiziksel hareketlerden’ karakter okuma yeteneğine sahip olduğumu iddia edebilirim. Sanırım bu Yaradan’ın bir lütfu. Bakan Soylu’yu yıllar önce bir salon konuşmasında ilk kez dinlediğimde ‘bu adamı takip etmek gerekiyor çünkü zorlu dağları aşacak azmi var’ demiştim yanımdakilere. Yanılmadım. Sonrasında pek çok programını takip ettim ve gördüklerimi keyifle yazıya aktardım. Hiç unutmuyorum Diyarbakır Eğil mitinginde yüksek sahnede tam önümüzde konuşan Bakan Soylu’nun kocaman ve eski ayakkabısının tozlarını yaşı büyük bir amca eliyle özenle temizliyordu. Tabi ki konuşmanın coşkusuna kapılan Bakan Soylu bunun farkında değildi ki olsa hemen eğilir o amcanın ellerinden öperdi. Dağa kaçırılan kız çocuklarına yönelik konuşmalarında boğazının nasıl düğümlendiğini, gözyaşlarının nasıl aktığını ve o anlarda kızını anımsayıp kendini nasıl o ailelerin yerine koyduğunu biliyorum. Sokakları nasıl kucakladığını sokakların da onun sevgisine misliyle nasıl karşılık verdiğine şahidim. O an konuşamasa bile bir bakışıyla ‘anlayana’ kitaplar dolusu düşüncesini anında ilettiğini biliyoruz.
‘Kişinin yüreğindeki güç ve gördüğü büyük sevgi’ olumlu olduğu kadar olumsuzlukları da beraberinde getirir! Milyonlarca seveninin yüreğiyle birlikte şer çarklarını kırdıklarının da nefretini kazandı! İşte Bakan Soylu’nun durumunu en güzel bu cümle özetler. Alt edemeyenler Soylu’yu çeşitli polemiklerin içine çekmeye çalıştı, çalışıyor, çalışacak... Bu polemiklerin genel mecrası da AK Parti Teşkilatları oldu. Evet bu adam teşkilattan değildi fakat amaç ülkenin menfaatleri ise teşkilattan olmasının bir anlamı yok ki! Kim olduğundan ziyade faydalı, etkili, becerikli, azimli olan lazım bize... 15 Temmuz’da sadece AK Parti Teşkilatları mı vardı sokaklarda vatan mücadelesi veren? Elbette hayır!
Muhalefet, AK Parti’yi ve Bakan Soylu’yu bundan sonraki süreçte daha fazla karşı karşıya getirmeye çalışacak yazın bir yere derim! Çünkü muhalefetin ve terör meraklılarının bir türlü alt edemediği Bakan Soylu’nun vatandaşta her geçen gün artan sevgisi karşısında komplolar hız kazanacak gibi görünüyor...