Şimdi Burdaydım Az Önce Gittim
***
Bugün kandilciyiz
Yarın cumacı
Diğer iki gün Rabbim izin verir
Havalar güzel giderse piknikçi olacağız
Sonraki gün bir seminere katılırız belki
Belki bir kermeste aşure kaşıklar
İçli köfteleri yeriz afiyetle
Sonraki gün yardıma muhtaç çocuklar için düzenlenen bir konserde Gönlümüzce eğlenir
Olanca kurtlarımızı dökeriz belki de…
***
Akşam olunca dizi izleriz evcek
Ya da hep beraber komik bir filmin
En komik sahnelerini birbirimize hatırlatır
Kahkahalarla güleriz…
***
Derken efendim
Sabahın ilk ışıklarıyla
En vatanperver esvaplarımızı giyinip
Kuşandığımız kılıçlarımızla
Farklı dünyaların insanları olarak gördüğümüz herkesi
Yeni düşmanlarımız olarak ilan edeceğiz…
Bütün bu hengâmenin
Kinin, nefretin, öfkenin ortasında
En insancıl maskelerimizi takınıp
Her mübarek günün
Gün doğumundan gece yarısına kadar
Bol resimli
Bol dualı
Nakışlı
işlemeli
Gül desenli
Kendimizin dahi okumadığı
Okusa dahi anlamadığı
Anlasa dahi hayatına müdahale etmesine izin vermediği
Ayetli, hadisli, evliya menkıbeleri ile süslü
Her biri yek diğerinden albenili mesajlar paylaşıp
Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz
Günlere bir yenisini ekleyerek
Sevgi dolu bir dünyada
Bir arada yaşamanın önemine değinip
Kimsenin kardeşlerimizler aramıza nifak sokamayacağından dem vuracağız…
***
Bütün bu iyi ve kötü niyetlerimiz
Ve ruhumuzun kıyılarına binlerce kilometre mesafede bulunan
Alıntı ve çalıntı mesajlarımız
Ne bir yetimin karnının doymasına
Ne bir kuşun kanadının onmasına
Ne bir haksızlığın ortadan kalkmasına
Ne de bir tek çocuğun
Bir tek gözyaşının dinmesine vesile olacak…
***
Ama bizler
Bazen okey masasında attığımız kandil mesajları,
Bazen bir bankada anaparamıza ne kadar faiz verildiğini öğrenmek amacıyla
Sıra beklerken attığımız cuma tebrikleriyle
Bazen bir ihale
Bazen bir din kardeşimizin evini başına yıkmak için
Olmadık işler peşinde koşarken
Yalanlar, iftiralar, kumpaslar ve türlü desiselerle
Kararttığımız hayatları hiçe sayarak
Ya da takıldığımız trafik işaretlerinde
“Allah rızası için” diye el açan çocukları görünce
“Allah versin…” demeyi duadan sayarak
Aracımızın camlarını kapatıp
Ya da çevirip başımızı diğer yana
Görmezden gelirken onları
Ya da simit alırken bir pastanede
Bir kafede kapuçino içerken ya da
Ya da en ucuzundan halka tatlı için beklerken kuyrukta
Ya da namaz çıkışı ölülerden medet umarak
Mum yaktığımız kabirlerin başında
Ard arda döşediğimiz peygamber sözleri
Ve Kur'an ayetleriyle
Toplumun her bir kanayan yarasına merhem olduğumuzu düşünüp
Vicdanlarımızı rahatlatma yoluna gideceğiz...
***
Böylece efendim
Ne kanayan milyonlarca yüreğin
Ne açlıkla yoksullukla zulümle imtihan edilen onca insanın
Acısını duymadan yüreğimizde
Göz göre avuçlarımızın içinden kayan
Ve güpegündüz gün ortasında kaybolan çocuklarımızın
Günahını yükleyerek bir günâh keçisinin sırtına
Tüm sorumluluklardan kurtulduğumuzu düşünüp
Attığımız kandil mesajları
Katıldığımız ya da dinlediğimiz mevlit programlarında
Ettiğimiz dualar
Getirdiğimiz salavatlarla
Yediğimiz kul hakkından sıyrılıp
Hakkına hukukuna girerek geleceklerini çaldığımız gencecik insanların
Ruz-i mahşerde yakamıza yapışmayacağına inanarak
Kulluk görevimizi bitamam yerine getirmenin huzuruyla
Gecenin bir vaktinde sonra
Huşu içerisinde yataklarımıza sokulup
Mutlu ve huzurlu bir hayatın
En çok bizim hakkımız olduğunu sayıklayıp
Haksızlıklara göz yumup
Acılara sırtımızı dönerek
Bize bahşedilen mutluluklardan
Saraylar inşa edip
Rabbimize hamd ü senâlar edeceğiz;
Kararan vicdanlarımızı aydınlattığımız düşünerek
Hep birlikte…
***
Hep birlikte acılar çekiyoruz
Acılar çekiyoruz
Kendisinden başkası için çarpmayan kararmış vicdanlar karşısında
“Unutursak kalbimiz kurusun” dediğimiz her şeyi
Unuttuğumuzdandır belki de kalbimizin kuruması...
***
Susuyoruz
Bir dağ gibi susuyoruz sırtımızı kendimize yaslayarak
Suskunluğumuz sıra dağlar büyüyor içimizde
Çünkü biz dağlıyız
“Hem yanardağlı”
***
Beraatımıza vesile olması dileğiyle...