Bosna kan ağlıyordu. Sırp keskin nişancılar uzun menzilli silahlarla Bosnalı savaşçıları tek tek indiriyordu. “İmdat” çağrısına Türkiye’nin açıktan yardım edemeyeceğini Aliya İzzet Begoviç de biliyordu.
Her yardım açıktan olacak değil ya… Bu riskli görevi MİT Yurtdışı Operasyonlar Daire Başkanı “Kemal Korkmazoğlu” üstlendi… MİT’in keskin nişancıları emrine verildi. Bosna Savaşçılarını keklik gibi avlayan Sırp nişancılar mevzilerinde tek tek zımbalanarak susturuldu. “Kemal Korkmazoğlu” da bu riskli çatışmalarda karnından ve omuzundan yaralandı.
Bosna Savaşı'nda “Kemal Korkmazoğlu” kod adını kullanan bu kahramanının gerçek adı Kaşif Kozinoğlu idi. İsmini taşıdığı dedesi de Kurtuluş Savaşı şehidiydi. Karadeniz’in sert dalgaları gibi nice dalgalar vurdu bağrına. Trabzon’un bu yiğit evladı Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’da Türk’e kurulan kahpe Fetö pusularına karşı mücadele etti. Hedefine koyduğu Fetö okullarının çoğunu kapattırmanın üstesinden geldi.
Ama kendi ülkesinde Fetö ve Ak Parti iktidarı koyun koyuna yatıyordu. Ergenekon tutuklamalarında hedefteki bir numaralı isimdi... Çünkü Orta Asya’da verdiği yiğit mücadelede düşman mevzilerini tarumar etmişti… Tutuklandığında devrana kahretti ama yaptıklarından hiç pişmanlık duymadı. Koğuşta birden rahatsızlandı, sonra “İyiyim” dedi… Kolunda uyuşma, göğsünde ağrı hissetmediğini özellikle söyledi arkadaşlarına… Bir saat sonra ambulans geldi ama doktor yoktu içinde… Olsa da faydasızdı; çünkü haftalar öncesinden zehirlenmişti… Fetö'nün "Ağzı dualı, alnı secdeli" katilleri "Kalp krizi" diye otopsi raporu tuttular sonra.
Sırp keskin nişancılarına canını teslim etmeyen bu vatan kahramanı, vatan topraklarında koluna kelepçe vurulmanın acısı ile göçtü bu dünyadan.
O şimdi Bosna şehitleri ile cennet bahçelerinde. Kaşif Kozinoğlu gibi yeleli bir Bozkurt’un bizim rahmet dilememize ihtiyacı yok… Ama adettendir: “Allah rahmet eylesin!..”