Yazıma yaşadıgım bir anekdotla başlamak istiyorum.
Küçük sayılacak yaşta İstanbul’a gittim ve yerleştim.Kendi köyüme uzun yıllar gelmedim.Yıllar sonra köyüme geldim tabi misafir olarak.Köyümün büyükleri bana hoş geldin,hal hatır faslından sonra bana dediler ki 'evlat uzun zamandır köyden ayrıydın, nasıl köyde bir değişiklik gördün mü' diye sordular.
Bende evet görmesine gördüm de köyüm ve köylülerim adına utandım deyince, Hayırdır seni utandıran ne olaki diye sordular.
Bende:
'Bizler çocuktuk,köyde evlerin üstünde oyun oynardık.Sizler yazıda yabanda,bagda ,bahçede çalışırdınız.
Bizler oyun oynarken karnımız acıkınca kimin evinin üstündeysek hemen iner kapıyı açar birşeyler alıp yerdik.Hiçbir kapıda kili yoktu sadece bir çiviye baglı ip vardı.
Bugün köyümü gezerken bir baktım ki herkes kapısını demir kapı yaptırmış.
Demek ki bir birinize güveniniz kalmamış' deyince: Köylülerim derin derin içlerini çekerek haklısın evlat,hatta kardeşin kardeşe güveni kalmadı diyerek üzüntületini anlattılar.
Buradan lafa girerek dilimin döndüğü kadarı ile başladım anlatmaya.
Bir toplum bir millet yoksul olabilir,Teknolojik imkanlardan mahrum olabilir,hatta fabrikalarıda olmaya bilir.Bunlar zaman içerisinde mutlaka giderilir yapılır.Çünki bunlar dünyevi işlerdir.
Ama evet amaaaaaa:
Bir toplumun ananeleri,örfleri,adetleri,gelenekleri,görenekleri yok olursa işte o zaman o toplumun o millettin bittigi demektir.Aileleri,köylüleri ve milletleri ayakta tutan MANEVİ degerlerdir.Diye anlattıktan sonra köylülerim derin derin içlerini çekip haklısın evlat dediler.Bu kısa ama çok şeyler ifade eden yaşanmış bir anekdottan sonra:
Diyorum ki:
Ey benim güzel halkım,Ey benim güzel ülkemi yöneten ve yönetmeye aday olan siyasi partiler.
Bir ülke savaşta yenilip hatta tarumar olabilir,fabrikaları kapana bilir,yolları köprüleri hasar göre bilir.Halkı yokluk ve sefalet içinde yaşaya bilir,gerekirse çarıkta giye bilir.Bunların hepisi zamanla yapılır halkıda belli bir refah seviyesine erişe bilir( Almanyayı iyi hatırlayın.)
Ama evet ama:
Bir ülke halkının manevi değerler bozulursa,birlik şuuru tahrip edilirse,temel taşları ile oynanırsa işte o ülkeyi tekrar biraraya getirmek imkansızdır.
Beyler:
Bir ülkenin milli birlik ruhu siyasete malzeme yapılarak ayrıştırıcı söylemlerle konuşulursa,Bir ülkenin inançları siyasete ticarete alet edilirse,inançlar üzerinden ayrıştırılıp terliklerin,yanmaz kefenlerin satışına göz yumulursa hatta ve hatta cennete girme sertifakaları gibi söylemler konuşulursa:
Böyle bir ülkeyi ayakta tutmak inanınki çok zordur.siyasetinizide ticaretinizi de manevi değerlerimizi bozmadan yapın.
Çünki bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimizdir bunu sakın unutmayın.
Üstat NESİMİ ne diyor.
Har içinde biten gönca güle minnet eylemem.
Arabiyi, Farsıyı bilmem dile minnet eylemem.
Sıratı müzre müstahakim gözetirim rahimi.
Zalimin talim ettiği yola minnet eylemem.
Bir acayip derde düştüm herkes gider karına.
Bugün buldum.bugün yerim hak kerimdir yarına.
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına.
RIZKIMI VEREN HÜDADIR KULA MİNNET EYLEMEM.
Saygılarımla.