Batı Kanonu var da niçin bir Doğu Kanonu yok?

Kilisenin üzerinde ittifak ettiği sonradan bulunan İncil parçaları yahut havari ve azizlerin yazmalarını kutsal kitaba dahil edilmesine kanon denilmiştir.

Abone Ol

Batı Kanonu kökenini kutsaldan almıştır. Kilise mahreçlidir. Önce Kitabı Mukaddes etrafında şekillenmiş. Kilisenin/papazların üzerinde ittifak ettiği sonradan bulunan İncil parçaları yahut havari ve azizlerin yazmalarını kutsal kitaba dahil edilmesine kanon denilmiştir. Bu kavram daha sonra edebiyat ve diğer alanlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Kökeninde ilahi bilgi barındıran, Kitab-ı Mukaddes ve ondan ilhamla oluşturulan ve yol açan eserler kanon kabul edilmiştir. Edebiyatta Batı'nın yol açan büyük yazarları kanona dahil edilmiştir. İlginçtir edebi kanonu ilk sırasında Shakespeare yerleştirilmiş, ardından Dante, Milton, Carvantes, Goethe, Tolstoy vs. isimler bu kanona dahil edilmiştir. Ancak Kanonun peygamberi tartışılmaz Shakespeare’dir. Zira İngiliz aklı bütün batı edebiyatına bunu kabul ettirmiştir. Ve Shakespeare edebiyatın mihenk taşı kabul edilmiş.

Batı Kanonun yazarı Harold Bloom, yirminin üzerinde klasik yazarı Batı kanonuna dahil etmiştir. Bu kanona dahil edilen yazarların en belirgin özellikleri eserlerini Kitabı Mukaddes'ten ilhamla yazmaları ve kendilerinden sonrakilere ilham olmalarıdır. Bu kanona dahil olanların yaratığı kahramanlar başka yazarların eserlerinde karşımıza çıkmakta, fikirleri iyi veya kötü diyalektiği içinde yeniden işlenmektedir. Shakespeare'in saray ve halkı temsil eden iyi ve kötü kahramanları, Dante'nin yeraltında yarattığı cennet, cehennem ve araftaki kahramanları, Milton'un ve Goethe'nin şeytanı, Carvetes'in selim akıllı olduğu bir türlü sarahate kavuşmayan soylu şövalyeleri temsil eden Donkişot ve köylü Sanco Panca’sı Batı Kanonun ölümsüzleridir.

Daha bu listeye girecek birçok batılı yazar vardır. İşin ilginci Batı kanonuna İngiliz Shakespeare başta olmak üzere Amerika ve diğer Avrupalı yazarlar da dahil edilmiştir. İtalyan Dante, Alman Goethe, İspanyol Carvetes’in, Fransız Montaigne, Moliere, Amerikalı Milton vs. Peki Batı kanonu var da bir Doğu Kanonu niçin yok? Batı benzeri bir Doğu Kanonu oluşturacak olsak bu kanona acaba kimler girer? Ve ilk sırayı kim alır? Shakespeare, Dante, Carventes çapında kimler var? Mesela bizim Nietzsche’miz, Tolstoy’umuz, Cervantes’imiz kimler olabilir? Bu soruya ittifakla bir cevap verebilmek mümkün mü? Türk, Fars, Arap dünyasından kimleri dahil edeceğiz? Yahut bu kanunu yalnızca Türk edebiyatıyla sınırlı mı tutmak gerekir? Yoksa Batı Kanonu’na karşı doğu kanonu diye bütün bir İslam medeniyetinin birikimini dahil edeceğiz? Ayrıca zındık, kafir, mülhit, müşrik, kafir, sapkın demeden Mevlana, Yunus, Farabi, İbni Haldun, Sadi, Hayyam, Fuzuli ve yakın dönemde Namık Kemal, Akif, necip Fazıl, Tanpınar, Nazım vs. bir çok büyük düşünce ve edebiyat adamlarını bu kanonu dahil edebilecek miyiz?

İlginç olan Batı Kanonun ilk üç sırasında yer alan Shakespeare, Dante ve Cervantes anlatılırken bunların Doğu kaynakları göz ardı edilmiştir. Goethe’yi besleyen doğu kültürü görmezden gelinmiştir. Bu büyük yazarların beslendiği kaynak olarak yalnızca Kitab-ı Mukaddes gösterilmiş, Kur'an ve Doğu metinlerinden bahsedilmemiştir. Böylesine büyük adamlara ilham veren Doğun Kanonu oluşturacak isimleri belirleyecek bir büyük edebiyat eleştirmenimiz var mı? Yoksa Jale Parla'nın bahsettiği edebi kanonu yalnızca Kemalist yazarlarla sınırlı mı tutacağız? Sahi bir Doğu Kanonu var mı? Varsa kimler bu kanonda yer almalıdır?