Başta siyaset olmak üzere Urfa’da ciddi anlamda bir başı boşluk var.
Gelişen ve kalkınma gösteren Şehirlere bakın, hepsinde mutlaka kolektif bir çalışma vardır.
Sivil toplum örgütlerinden tutun, Vekillerine kadar, Vekillerden Tutun, Muhalefetine kadar, ordan Tutun Bürokratları ve en son halka olan vatandaşında içinde olduğu, etüt çalışması yapılmış ciddi projelerin yapıldığı, kalkınmanın olduğu nettir
Yanı başımızdaki Diyarbakır’a, Antep’e, Adıyaman’a, Malatya’ya ve Mardin’e bakın, Urfa göre koordineli planlı bir gidişatlarının olduğu ortadadır.
Kentimiz olan Urfa’ya baktığımızda böyle bir tablonun olmadığını görmekteyiz.
Bizde başaralı müdürlerimiz görevden alınır.
Kimsenin sesi çıkmaz.
Siyasilerimiz kendilerine yakın adamaları stratejik yerlere atarlar!..
Kimsenin “çıtı” çıkmaz.
Hatta Parti yönetimlerine bile yakın akraba veya arkadaşları doldurulur…
Toplum yararına yapılan çalışmalar, projelere baktığınızda, ortada bir şey yok
Oysaki seçilmişlerin, atanmışların Şehre karşı sorumlulukları ve ödevleri zorunludur
İktidar Vekillerin kendi aralarında ciddi sorunlar yaşıyor. Birlik yok
Yine İktidar teşkilatı kendi içinde tantana cümbüşü hala bitmiş değil.
Özel hayatlar, ihanetler, iftiralar ardı sıra sosyal medyada yankı buluyor.
Diğer partilere Bakınca: Muhalefet sorunları gündeme taşıma zorlanıyor; Şehrin sorunlarına hakim değiller, çok uzak duruyorlar; en azında biz böyle görüyoruz…
Abi, kardeş hikayeleri ile günü kurtarmaya çalışılıyor.
Daha doğrusu (CHP,MHP,HDP,DP,SP) Şehirde hakimiyetleri yok gibi; sorunlardan bıhaber bir gidişatları var kanımca…
Muhalefet ile İktidar partisinin Şehrin ciddi sorunlarında şimdiye kadar hiç yan yana görmedik. Bu alanda ciddi bir kamplaşma var sanki…
Oysaki diğer İl’lere baktığımızda partiler arası koordinenin her zaman olağan olduğu, iktidar ile muhalefetin muhtelif zamanlarda bir araya geldiklerine şahit oluyoruz.
Güzelim kent Urfa’da şimdiye kadar bunu göremedik.
Yerel Yönetime Bakınca; Belediye Başkanlarında ciddi bir hantallaşma, hantallaşmayla beraber tepeden bakma anlayışı hakim gibi; uyum sorunu giderek artıyor.
Seçim vaatleri ile yaptıkları birini tutmuyor.
Ya Başkanlar seçim vaatlerini unuttular; yada vatandaş onları sorgulamak istemiyor şimdilik!.
Liyakat neredeyse ayaklar altına alınmış gibi, Belediyelerde atanan birçok kişinin liyakatsiz olduğunu çok net görmekteyiz. Liyakatin olmadığı yerde ,gelişim ve kalkınmakta bahis etmek zannımca çok zordur. Diğer kurumlarda da durum aynı…
Urfa bu zorluğu dibine kadar yaşıyor.
STK Cephesi ise; Sivil toplum örgütlerinde neme lazımcılık hak safhada, İşçi Sendikalarında tutun, Memur sendikalarına kadar; Esnaf odalarından tutun, Ticaret ve Sanayi odasına, Ticaret Borsasından, Ziraat odasına ve Emekli sendikalarına kadar kimsenin sesi sedası çıkmıyor.
Şehirin tüm sorunlar bitmiş gibi bir hal var.
Birçok Başkan kendi koltuk derdinde ve aldığı maaşın peşinde.
Sorgulayan, eleştiren, öneren, proje hazırlayan kimse yok.
Sadece mimarlar Odasının Şehir için bir çabası olduğunun görüyoruz. (Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin çabalarını tebrik ederiz.)
Şehir bizim, İnsanlar bizim; gelin egolarınızı, kibirlerinizi, kinlerinizi, kişisel hesaplarınızı, fraksiyonlarınızı, davanızı, bu şehrin kalkınmasının önünde tutmayın…
Başı boşluk bizi geriye götürüyor.
Bir “Abi” aramanın anlam, değeri yok. Herkes kendi kategorisinde Şehre Ağabeylik yapabilir.
Başka Urfa’mız yok.
Kirli hesaplar, kişisel hırslar, basit siyasi oyunlar geri gitmemize hız kazandırır
İleri, gelişim, kalkınma varken; Urfa neden geri gidiyor.
İnsanların Vebalı yöneticilerin, atanmışların ve seçilmişlerin boynundadır.
Bunu çok iyi bilin.
Şehir için iyi hesap, kitap yapmak lazım.
Atanmışlar, seçilmişler ve yöneticiler halka hesap gününüz mutlaka olacaktır.
İyi seyirlere devam Urfam…