Yerel seçime ramak kala en az, her hafta iki bakan ağırlayan Şanlıurfa da vatandaş merak içinde?
Bakanların bürokratların kente gelişi ise içinde bulunduğumuz ekonomik krize rağmen maddi ve manevi israftan başka memlekete getirisi olmamış ve Şanlıurfa’ya hiçbir olumlu katkı sunulmamıştır. Seçim yatırımından ibaret olan göstermelik iktidar propagandası olarak vatandaşta karşılık bulan Şanlıurfa’da ki bakan enflasyonu seçimi kazanma adına bir getirisi olduğu kanaatinde değilim.
Şanlıurfa da iktidar partisi milletvekillerinin ağabeyi konumunda ki milletvekili Bekir BOZDAĞ’a Şanlıurfa’nın şahıslar ve siyaset üstü bir kent olduğunu hatırlatarak, Şanlıurfa’da partinin çalışma temposuna ayak uyduramayanları ivedi bir şekilde radikal kararlar alarak tasfiye etmesinde yarar olduğunu, halk ile idareci arasında köprü vazifesi gören bir gazeteci olarak belirtiyorum.
Velhasıl vatandaş artık naylon vaatlerle kandırılmak değil; “düzenli, disiplinli, misyonlu, vizyonlu, Üniversitesi ile koordineli, milletvekilleri ile barışık, sivil toplum kuruluşlarını dinleyen, gazetecileri dikkate alan, seçimden sonra da vatandaşın rahat ulaşabildiği, 1. Sınıf tarım arazilerinin korunarak yandaşlara peşkeş çekilmediği, tarafsız herkese, her yere eşit hizmetin verildiği, şehrin öz dokusunun ve ruhunun korunabildiği, kent estetiğinden anlayan, kaliteli bir belediyecilik anlayışıyla kentin yönetilmesini istiyor.” Kuruluşundan beri AK parti’ye önemli destek olan Şanlıurfa halkının bunu fazlasıyla hakkettiğini düşünüyorum.
EVET BAKANLAR NELERE BAKTILAR? Bakanların görmek ve bakmak için gelmediğini, en az davet eden kadar ben de biliyorum.
Meselâ en son Tarım ve Orman Bakanı İbrahim YUMAKLI yı ağırladı Şanlıurfa. Söz tarımdan açılınca TARIMIN BAŞKENTİ diyerek mangalda kül bırakmayan yetkisiz yetkililer, memleket adına istemekten niye korkuyorlar?
Gazetemiz haber merkezine ulaşan, vatandaşın tarım bakanına iletilmesini istediği ve çözüm beklediği ama bir türlü çözüme kavuşturulamayan sorunlarından bir kaçına dikkat çekmek istiyorum;
*GAP’ ı , GAP Projesini,
*Tarımsal elektrik ve sulama sorununu,
*Betonlaşan tarım arazilerini,
*Bitkisel üretim faaliyetinde kullanılan girdilerin kontrolsüz artan maliyetini,
* Üreticilerin Sera organize sanayi bölgesi isteklerini,
*Mera tecavüzlerini ve sesiz kalan dinamikleri,
*Sorumsuz il müdürlüğünü, il müdürlüğünde eskiyen etkisiz şube müdürlerini,
*Mazot gübre desteği ödenen üreticilerin sadece Ziraat Bankası başak kart POS cihazına mahkûm edilmesini, (bu aynı zamanda yasal olmayan, tefeciler arasında kartçılık diye tabir edilen komisyonculuğu beraberin de getirmiştir, belirli bir ücret karşılığında nakit e çevirme)
*Yeşil altın Şanlıurfa fıstığının bakanlıkça desteklenmeyişini,
*TMO vurgununu,
*Can çekişen tarımsal yayım ve danışmanlık’ ı
*Sel mağduru üreticilerin kaderine terk edilişlerini…
Gibi çözüm bekleyen sorunların dikkate alınmaması, milli ekonominin temeli olan ziraat e ihanettir, memlekete düşmanlıktır.
AK parti ve Recep Tayyip Erdoğan sevgisinin zirve yaptığı Şanlıurfa’da gelen giden ve görünen kadar keşke yatırım yapılsa da bahsettiğimiz sorunlar orta yerde kalmasa.
Velhasılıkelam; bakanlar, geldikleri gibi gittiler, sadece gelmiş bakıp gitmiş oldular. Kalın sağlıcakla…