BAKAN ÇAVUŞOĞLU GİTTİ HOŞ SEDASI ERBİL'DE KALDI

Abone Ol

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Bağdat ve Erbil ziyaretlerine ilgi büyüktü...

Türkiye’nin Ortadoğu üzerindeki etkisini ve sevgisini herkes biliyor. Osmanlı’dan bu yana oturmuş devlet yapısıyla bölgenin her daim hamisi olan Türkiye kısa bir kırgınlıktan sonra Kürt Yönetimi’ne merhaba demeye hazırlanıyor... İyi de ediyor. Çünkü tarihten gelen güçlü bağları olan Türkler ve Kürtler, su ve hava gibi Ortadoğu’nun temel iki taşı. Su ve hava birlikte var olmadığı sürece Kâinatın yeşermesi ve devamı sağlanamaz.


Bakan Çavuşoğlu’nun Erbil’de hiç boş zamanı olmadı desem yeridir. Ziyaret öncesinde bölgeye dair değerlendirmelerimi sıklıkla yazmıştım. Herkesin sustuğu o dönemde benim ne kalemim ne de dilim hiç susmadı. Çünkü söz konusu Türkiye’nin ve komşularımızın huzuru, güvenliği, mutluluğu ise hepimiz elimizden geldiğince yapıcı olmak zorundayız.
“En kısa zamanda Türkiye ve IKBY ilişkileri en üst düzeyde başlamalı” cümlemi o kadar çok yazdım ki sayısını ben bile hatırlamıyorum.
Şimdi sıra Bakan Çavuşoğlu ziyaretinin yansımalarını size aktarmaya...

Bakan Çavuşoğlu’nun Erbil ziyareti için bir cümle isterseniz; ”İki kadim ülkenin hasretle kucaklaşmasına bol bol şahit oldum” derim.
Bu ziyaret uzun zamandır bekleniyordu. İlerleyen günlerde daha fazla başlıkta ve daha yoğun trafikte devam edeceğine inanıyorum.

Türkiye ve Irak Kürt Yönetimi Ortadoğu’nun iki önemli dinamiği. Her ikisi de duruşu, cesareti, vizyonu köklü geçmişi ile kendini ispatlamış itibara sahip. Sınırda ve yürekte ayrılmaz bağları olan Türkiye ve IKBY bunca üstün vasıflara sahipken karşı karşıya değil kesinlikle yan yana durmalı!
Çünkü Ortadoğu kaynayan kazan misali her daim dip tutuyor. Beş dakika sonrasına dahi artık güvenemiyoruz. Kim dost kim düşman bilemiyoruz. Coğrafyamız bu kadar kayganken bize düşen de sırtımızı güvenle dayayacağımız dostlarımıza sahip çıkmak olmalı.

Bakan Çavuşoğlu Erbil’de IKBY’nin her kademesini ziyaret etti. Irak Türkmen Cephesi Erbil Yönetimi ile kahvaltıda görüşüldü. Ziyaretlerin her aşamasını takip eden Erbil basınının bir sitemi oldu Bakan Çavuşoğlu’nun basına röportaj vermemesine yönelik. Basından ufak çaplı sitemler olsa da sonrasında onlarda benim “yerinde bir karar”  dememe ve kendimce sunduğum gerekçelere hak verdi.
“Süreç bu kadar taze ve ürkek iken bizler elimizden geldiğince desteklemeliyiz. Bazen sunulan bir soru ile herkesin keyfi ve motivasyonu kaybolabilir. Üzerinde yaşadığımız coğrafyada fazlasıyla sıkıntı varken bize düşen ülkelerin ve insanların huzuru için hareket etmek olmalı. Ayrıca eleştiri hakkımızı kırıp dökerek değil uygun kelimeler ile kırmadan, hakaret etmeden ve yapıcı bir dille kullanmalıyız. Şu an iki ülke ilişkilerinin iyileşme ve yeni filizler verme zamanı. Doğru seçilmemiş her cümle bu iyileşmeye zarar verir...