Allah rahmet eylesin.
İsmi unutulan yakın tarih kahraman subaylarımızdan birisidir.
Eğer bu kahraman subayımızın tarihe not düşen şahitliğini unutmasak, bugün başımıza örülen kirli tuzakları çok önceden görmemiz ve tedbir almamız mümkündü.
Albay Atıf ERÇIKAN 1961 yılında Vaşington’da ki NATO Askeri Komite Karargâhı’da görev yapan Türk subaylarından birisidir.
Karargâha Fransız bir General Kurmay Başkanı atanır.Yeni atanan Fransız general karargâhtaki müttefik kuvvetlerini temsil eden proje subaylarına, kendisine tevdi edilen “proje dosyalarını” üzerinde yazılı isimlerine göre dağıtır.
ERÇIKAN albayımıza verilen dosyanın adı ilginçtir :
“Sovyetler Birliğine Karşı Uygulanacak Psikolojik Harp Harekatı”
Akbay Erçıkan böyle önemli bir dosyanın kendisine verilmesinden mutlu olur ve çok sevinir.
Odasına yönelir.
Kısa bir süre sonra odasına hışımla iki NATO subayı girer.Birisi Amerikalı diğeri İngilizdir.
Erçıkan şaşkın bakışlarla, destursuz bir şekilde odaya heyecanla giren subaylara neler oluyor dercesine bakarken, subaylar : “ Kurmay başkanı bu dosyayı sana yanlışlıkla vermiş, onu geri istiyor” derler.
Erçıkan Albay; “hayır yanlışlıkla değil bilerek verdi.Size dosyayı vermem” der.
Amerikalı subay henüz masanın üzerinde duran dosyayı almak için hamle yapar.Albayımız daha çeviktir.Dosyayı hızla alır ve çekmecesine kitler.
Şiddetli bir ağız dalaşı olur.
Bu iki subay “sen bu dosyanın gizlilik derecesini biliyor musun ? deyince Albayımız, “evet biliyorum NATO’nun en yüksek gizlilik derecesi “ Cosmic top secrettir” der”.
“Hayır bilmiyorsun ondan da yüksek gizlilik derecesi var. Adı “VAGRAM”dır. Bu dosyadan değil bilgi sızdırmak bir kelimeyi dahi sızdırırsan ölürsün” diye tehdit devam eder.
Erçıkan albay “ sadece ben okuyacağım ve Genel Kurmay Başkanımızı bilgilendireceğim” der.
Amerikan ve İngiliz subaylar odadan hışımla çıkarlar.
Erçıkan Albayın “VAGRAM” gizlilik derecesinden haberi yoktur.
Tabii hiçbir Türk Subayınında yoktur.
Acaba niçin?
Kafasında deli sorular ile dosyayı okumaya başlar.
Esas şoku dosyayı okuyunca yaşar.
Atıf Erçıkan albayı şok eden “ Sovyetler Birliğine Karşı Uygulanacak Psikolojik Harp Harekatı “ başlıklı dosyada Türkiye ile ilgili ilginç tespitler ve tedbirler yer alıyordur.
Bu projede amaç Sovyetler Birliğinin merkezi otoritesinin çökertilmesi idi.Dosyada bu hedefe ulaşılması için baş vurulacak psikolojik harp taktikleri sıralanıyordu.
Hedef kitle Sovyet halkının dışında ki halklardı.Nüfuz ve coğrafya olarak da ön sırada olan Türkler…
Merkezi otorite çökünce ortaya 15-16 yeni devlet çıkabilirdi.Bunların 5-6 tanesi Türk Devletleri idi.
Ve dosya can alıcı şu yoruma yer veriyordu:
“Kurulması muhtemel Türk Devletlerinin bulunduğu coğrafya stratejik olarak çok değerli ve tabi kaynaklar açısından çok zengin bir coğrafyadır.Bu devletler Batıda ki Türk devleti TÜRKİYE CUMHURİYETİ ile bir ittifaka girer ve birleşirse o zaman Hitler Almanya’sından, Stalin Rusyasından
daha tehlikeli bir kuvvet “BATILILARIN” karşısına çıkar !..”
Yıl 1961.
NATO’da Türk Subaylarından gizlenen “VARNAG” gizlilik derecesi ve dosyalar.
Ne kadar vakit kaybettik farkında mısınız?!..
Hala Batı’dan ümidini kesmeyen ve ABD ile anlaşma yolunu açık zanneden “siyasiler” ve “devlet aklı” en büyük engellerimizdir.
Peki ERÇIKAN albayımızın ölümü göze alarak elde ettiği bu bilgiler ne işe yaradı ?
Hiçbir işe yaramadı.
1991’de Sovyetlerin dağılması gerçekleşti.
Rapordaki 5 Türk Devleti kuruldu.
Ne hazırlığımız vardı?
NATO’nun hedef ülkesi olduk kim farkına vardı?
FETÖ örgütlendi.Ayakta uyuduk.
Demek ki rapordaki hedefler “Vasat Akılla Yönetilen Devletimize” unutturuldu.
Plan aynıyla yürütüldü.
Ve hala ABD ve Batı, terörist Kürtlere niçin destek veriyor gibi aptalca sorularla gündemimiz meşgul edilmekte.Bir sürü Sap yiyen saman çıkaran zerzevat her akşam TV’ler de milletin beynini karıştırmaya devam etmekte.
AKP iktidarı nasıl ve niçin hangi hedef için ortada ve kandırıldık diye kıvranıp dönüyor şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi?
CHP ve İYİ Partinin temsil ettiği muhalefet niçin hala Türk Milletine yönelen gerçek tehditin ABD ve BATI olduğunu haykırarak ve net olarak ortaya koymuyor?.Biz gelirsek ilişkileri düzeltiriz havasında?
“Türk’ün Türkten Başka Dostu Yok” doğrusunun cephesini, kalesini tahkim etmiyorlar?
MHP hala niçin Türk Milliyetçilerini ve darmadağınık olan “ülkücüleri” tek bir çatı altında toplamanın değilde, çarpık oligarşik yapının devamı için devir teslim hesaplarının yapıldığı bir kaosa göz göre göre itiliyor ya da yuvarlanıyor?
Ya yeni kurulacağı söylenen partiler ?!..
Bütün bu olaylar ve planlananlar hangi “VAGRAM” gizlilik damgalı dosyalarda yazılı ve acaba bilerek bilmeyerek iktidar, muhalefet ve “devlet aklını temsil” iddasında olanlardan kaçı bu dosyalarla iltisaklı ya da bu projelerin elamanı ?!..
Elbet ümitsizliğe mahal yok.
Fakat her milli şuur bilgi ve tecrübe ile güçlenir sağlamlaşır.
Şükürler olsun ki Türk Milletinin tarihi genetik aklında bu engin bilgiler ve tecrübeler mevcut.
Bizler sadece hatırlayacağız ve hatırlatacağız !.
Gerisini Allahın yardımı ile Türk Milleti tamamlayacaktır.
Albay Atıf Erçıkan daha sonra Korgenerallikten emekli olmuştur.
Son görev döneminde 9 Martta Cemal Madanoğlu ve Muhsin Batur cuntasının Sosyalist darbesini önleyen önemli bir görevi yerine getirmiştir.
Allah Rahmet Eylesin.Mekanı Cennet olsun.
Hakkı Şafak Ses