AKLETMEK, AKLIMIZI KULLANMAK

Abone Ol

İşte O (sahte) Âlim ve tatbikatta Zalim olanlara, Yüce Allah'ın Kuran'ı Kerim'inin  Kasas Sūresinden  tebliğ ve müjdeleri ;
    Mısırlı judocu, hak etmediği şampiyonluğu red ederek, "Bir Müslüman ; bir ecnebiye dahi olsa dürüst olmalı ve hak yememeli" diyerek, yüce dinimizin biz Müslümanların  bütün insanlığa tebliğetmek istediği iyi ahlak ve takvayı  fıtratan ve davranış olarak  tüm dünyaya ibret ile takdim edeyim derken;
Allah'ın verdiği ilmi, maddi gücü ve ihtişamı kibir unsuru yaparak ve sürekli olarak "Ben" “Ben”diyerek, bu nimetlerin Allah'ın dilemesi ve buyruğu ile olduğunu idrak etmeden unutan gaflette olan  insanlar; Haset, Kibir ve Fesat batağında hayat sürenler.  Allahın onlara karşılıksız Verdiği dünya hayat mühletini belli bir zamana kadar (er ya da geç) (fatır suresi 45 .ayette) Erteleyen Rabbimiz'in o günü  gelip çattığında pişmanlığın ,eyvahlar çekmenin hiç bir faydası yoktur,o gün faydası olmayacaktır.
      Yüce Allah'ın, sizlere karşılıksız verdiği rızkı ve bolluğu siz de Allah yolunda ve hayırlı işlerde cömertçe sarf edin emir ve tavsiyelerine ,uyarılarına rağmen ; önemsemeyen idraksizlerin yanında; kimileri de daha da aşırıya kaçarak bu güç ve imkanları insanlara ve toplumlara zûlm ve bozgunculuk olarak tatbik ederler ise ; 
     İşte altta yer alan yazımızda o sahte âlim ve zalimlere Kuran'ı Kerim'in Kasas Süresi 78 ila 88. Ayetlerinde geçmişten bugüne ibretler ile hitap edilir. Bu hususları destekleyen İsra ve Hakka sürelerinden ayetleri de ihtiva eden yazım biraz  uzunca olduğu halde lütfen  ;Biraz sabır göstererek ve sakin bir zamanınız da sonuna kadar okuyabilirseniz çok daha faydalı ve mana dolu olacaktır. Ayrıca ayetlerin manalarını bu günkü olaylara yaşadıklarımıza tatbik ermenizi saygılarımla arzediyorum:


        Kasas-78) Karun ise :''Buna (servete) bilgim ve kabiliyetim sayesinde kavuştum ''  dedi .Bilmedi mi ki  Allah ,kendisinden önceki nesiller arasında ,ondan daha güçlü  ve daha çok cemaati olan nice kimseleri helak  etmiştir! Günahkarlardan işlemiş oldukları  günahları  o gün sorulmaz.  Bu söylenen ifade bu günlerde  her dikkatsiz ,kibirli ve  BEN diyen insanların ağızlarında sakız gibidir. sahip olduklarını zannettikleri dünya nimetleri, malı ,mevki  makam ve servetini kendi çaba ve gayretlerinin eseri görmüyorlar mı?
        79-) Derken ihtişam  içinde  halkının karşısına  çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar : “Keşke   bizim de Karun gibi servetimiz olsaydı. Adamın  şansı  varmış, keyfine diyecek  yok!'' dediler.     
        80-)  Kendilerine  ilim verilmiş olanlar ise: ''Yazıklar olsun size ! Allah’ın vereceği  mükafat ,iman edip  Salih  amel işleyen  (İslamı  tavizsiz yaşayan) kimseler için daha  hayırlıdır. Ve ona ancak sabredenler kavuşturulur .''dediler       
         81-)Sonunda  Biz onu da , sarayını da  yerin dibine geçirdik.  Allah'a   karşı  kendisine  yardım edecek bir cemaati de olmadı. O kendisini   savunup   kurtaracak  kimselerden de değildi.                                                                                                                     

       82-     Daha dün onun yerinde olmayı arzu edenler:''Demek ki , Allah rızkı kullarından dilediğine bol veriyor ,dilediğine de az! Eğer Allah bize lütufta  bulunmuş olmasa  idi ,  bizi de yerin dibine  geçirirdi , vay ! Demek ki  inkarcılar iflah olmazlarmış!'' demeye başladılar.                                                                                Tamam 
       83) İşte ahiret yurdu! Biz onu ,yer yüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere  veririz. Mutlu son takva (Allah'a karşı saygı) sahiplerinindir.                                                         84-)Kim birir iyilik getirirse, ona ondan daha güzeli vardır' .KİM  DE KÖTÜLÜK GETİRİRSE, KÖTÜLÜKLERİ YAPANLAR 'ancak yaptıkları kötülükler  kadar cezalandırılırlar.                                                          Aziz dostlarım şimdi mealini vereceğim  Kasas  suresi 
        85. ayet  ::Efendimiz  Hz Muhammedin  Mekke’den   Medine’ye  hicreti anında ve daha gidiş yolunda iken, nazil olan ve döndüğün de de Mekke’nin fethedileceğinin müjdesini  vermek için indirilmiştir : 

Şimdi bu ayetin mealini dikkatle okuyup tefekkür edelim  mi?           
               85)’’  ( Resulüm ) Kuran'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uygun yaşamayı ) sana farz kılan  ALLAH, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki : ''Rabbim kimin hidayet getirdiğini kimin apaçık bir  sapıklık  içinde  bulunduğunu en iyi bilendir.                                                                                                                           
               86-)’’Sen,  bu  Kitabın  sana indirileceğini  ummuyordun.   Bu  ancak  Rabbinden sana gönderilen bir rahmettir. O halde sakın kafirlere arka çıkma!.                                                                                                                                                           
              87-)Ve ALLAH'ın ayetleri sana indirdirildikten sonra sakın seni onlardan alıkoymasınlar! Rabbine davet  et .Asla O'na ortak koşanlardan olma !..                                                                                                  
                    88-)ALLAH ile beraber başka bir ilaha yalvarma. O'ndan başka hiç bir ilah yoktur. O'nun Zatı'ndan başka  her şey helak olacaktır.  Hüküm O'nun dur . Ve siz sonun da ancak   O'na döndürüleceksiniz..


         ALLAH CC ISRA SURESİ 70. AYETİ KERİMESİNDE-)

Şanım  hakkı  için  Biz  insan oğullarını  şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Güzel rızıklarla besledik. Ve  onları , yarattıklarımızın  bir çoğundan üstün kıldık.
              Isra 71-) Her insan topluluğunu imamlarıyla, önderleriyle , liderleriyle çağıracağımız o günde , kimin Kitabı sağ eliyle ,sağ tarafından verilir ise, onlar en küçük bir haksızlığa uğramadan ,hatta bir hurma çekirdeğinde bulunan görünmez bir lif kadar bile halksızlığa uğramamış olarak kitaplarını okurlar.
                Bu ayetin nüzul sebeplerine baktığımız da. Mekke de bulunan  Sakif  oğullarının  hakında nazil olduğu rivayet  edilmektedir. Şöyle ki bu kabileden bir grup ; Müslümanlıkla ilgili bilgi almak ve Müslüman olmak ; bu arada Efendimizden de kabilelerine çok güvendiklerinden bahsederek çeşitli tavizler koparmak istemektedirler;
            Ve  Efendimize ; 
            1_  Bizlere ,Araplara karşı övüneceğimiz bazı ayrıcalıklar tanımalısın.
             2- NAMAZLAR DA EĞİLMEYELİM.
             3- Başkaları üzerinde olan faiz alacaklarımızı alalım.
              4-  Onların   bizden alacaklarını  vermiyelim.
              5-  Putumuz   Lat’ı  terketmemiz için bize bir yıl müddet ver.
              6-Bizim vadimizi de Mekke gibi saygıdeğer kıl.
             7- Eğer Araplar sana sorarsa ‘’Allah emretti ‘’deyiver.
Bir diğer rivayette de  Mekkeli  müşrikler . Sen gelip putlarımıza el sürmedikçe ;
Seni hacerül esvedi selamlamaya bırakmayacağız .dediler ..
Efendimiz kalbinden onları Müslüman etmek için nerede ise taviz vermeye meyletti ki ;(Tevhid inancından asla dönülmez hükmünce aşağıda meallerini vereceğimiz ayetler nazil olmuştur;)
             Isra72-) Bu dünyada kör olan, ahirette de kördür. Üstelik yolunu da iyice şaşırmıştır’’’ ayet bu dünyada maneni kör olanların ahiretteki cezalarının da madden kör olarak haşredilmesi manasına gelmesi olarak tefsir edilmiştir.’’’
              73-) Onlar  sana  vahyettiğimizden  başka  bir şeyi uydurup Bize mal etmen için seni akılları sıra kandıracak ve öyle yaptığın takdirde  seni candan dost kabul edeceklerdi.
               74-) Eğer seni onlara karşı dirençli  tahammüllü   kılmasaydık, onlara bir parça  yanaşacaktın, meyledecektin;
               75-) O zaman , hiç şüphesiz sana hayatın ve ölümün acısını kat be kat tattırırdık. Sonra , Bize karşı hiçbir yardımcıda bulamazdın.
                Bu manada başka ayetler de vardır Mesela;  Hakka suresi 
              43; )O , Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.
               44-) Eğer (Peygamber) Bizim  adımıza  bazı sözler  uydurmuş olsaydı,
                45-) Elbette  onu kıskıvrak yakalardık.
                 46-) Sonra onun şah damarını  koparırdık.
                 47 -) Hiç biriniz buna engel olamazdınız.
                48-)Doğrusu  o (Kuran), takva sahipleri (ALLAH’a karşı saygıyla  dopdolu olanlar) için bir öğüttür.
                49-) İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu  şüphesiz  bilmekteyiz.
                 50-) Muhakkak o durum, kafirler için  bir iç yarasıdır.
                 51-) Ve şüphesiz  o,  kesin  geçektir..
                  52-) Öyle ise , Yüce Rabbinin  adını zikret.. 
ALLAH cc  in kur’an da ki ayetleri ile desteklediği Habibini  bir de  Necm suresindeki ayetlerle sizlere sunalım.,,

1- Kayan yldıza yemin olsun ki.
2- Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ,yanılmadı.
3- O, arzusuna  göre konuşmuyor,
4- O (bildirdikleri) vahiyden başka bir şey değildir.
5- Onu ,müthiş kuvvetleri olan biri öğretti
6- Üstün akıl sahibi  ( melek ).doğruldu;
7- Kendisi en yüce ufukta iken,
8- Sonra yaklaştı , (yere doğru) sarktı.
9- (Muhammed ile arasında ki  mesafe ) iki yay arası kadar , hatta  daha da yakın oldu.
10- Bunun üzerine ALLAH, kuluna vahyini bildirdi.
11- (Gözleriyle) Gördüğünü kalbi yalanlamadı.
12- Onun gördükleri hakkında şimdi siz  kendisi ile tartışacakmısınız?
13- Andolsun, onu bir inişinde daha görmüştü.
14- Sidretü’l münteha nın yanında.  
İlgilenenlere bu necm suresinin kalan  ayetlerinide bu yazımdan sonra okumalarını tavsiye ediyorum. Birde Bu ayetler ışığında  aklını başına devşirmesi gereken Modernist proflara ve onların sivri sivri söylediklerine kanarak arkalarından  gidenlere ; bu yazımı dikkatle okumalarını.önemle tavsiye ediyorum.
  Ey!... Hz. Muhammed’e uydurma veya zayıf hadis isnad ve iftirasında bulunanlar ile , bir de Kuranın tarihselliğinden bahsederek; ve tebbet suresinin Efendimiz tarafından Kurana konulduğunu söyleyip bu konuda kitap yazabilecek kadar bence cahil cesaretinde  bulunanlara . Merhum Dedem in dediğini söyleyerek bu haftaki yazımızı sonlandıralım;  
       ‘’Allah sizlere akıl  versin de; Aklınızı , Fehminizi kullanmayı nasip eylesin ki anlayasınız ne kadar deli olduğunuzu ‘’’ 
    Selam ve dualarımla