Avrupa Türklerinin, yaz tatili moduna girdiği şu sıcak günlerde, uzun zamandır ihmal ettiğimiz, dostlarla buluşmalarım devam ediyor. Geçen haftalarda, Hollandalı dostlarımızla Hilversum’da hasbihal etmiştik. Bu hafta da, neredeyse beş yıldır görüşemediğim bir dostumla, orutup, kahvelerimizi afiyetle içtik. Şimdikiler, pek hatırlamazlar, ancak değerli dostum bir zamanlar, resmi davetlerin, kutlamaların, resepsiyonların ve ulusal etkinliklerin vazgeçilmez isimleri arasındaydı.
Hasbihal ettiğim değerli dostum, uzun yıllar bir bankanın üst düzey yetkilisiydi. Aynı zaman da o yıllarda, iktidar partisi olan CDA’nın hem lokal hem de merkez yönetiminde görevliydi. Günün Başbakanı Jan Peter Balkenende ve Adalet BakanıHirsch Ballinbaşta olmak üzere, diğer bakanlara çok kolay ulaşabilirdi. Görüşemediğimiz süreçte, dostum, bir çok insan gibi, çok ağır bir Kovid-19 süreci geçirmiş. Hâlâ, hastalığın etkilerini hissediyor.
Hollandalı dostlarımla yaptığım sohbette olduğu gibi, bu dostumla da, Türkevi Araştırmalar Merkezi olarak, önümüzdeki dönemde neler yapılacağı üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Üzerinde yoğunlaştığımız projelerden bir tanesi, ‘1964 - 2024 Hollanda Türk işçi göçünün 60’ıncı yılı’ etkinliği oldu.
Uzun fikir alışverişinin özeti şöyleydi:
2024 yılı, Türkiye – Hollanda arasında yapılan resmi iş gücü anlaşmasının 60’ıncı yılı. Türk işçileri 19 Ağustos 1964 tarihinde yapılan işçi anlaşmasından itibaren Hollanda’ya gelmeye başladılar. Türkler, göçün ilk yıllarında genelde pansiyonlarda ve çalıştıkları fabrikaların kamplarında toplu olarak yaşadılar. 1970’li yılların başlarından itibaren, aile birleşimi süreci başladı. Bu süreçle birlikte Türklerin sosyal, kültürel, dini ihtiyaçları da başladı. 1980’li yıllarda ise siyasi göç dalgası yaşandı. Göç, 1990 ve 2000’li yıllarda da genelde evlilik yoluyla devam etti. Son beş yılda ise, göç sınırlı da olsa, siyasi ilticacılar yanı sıra, beyin ve bilgi, kalifiye iş gücü olarak devam ediyor.
Hollanda’da yaşayan Türkler, Hollanda’da ve Türkiye’de bir çok mastır ve doktora tez çalışmasına konu oldu. Bir çok ulusal ve uluslararası toplantı, sempozyum ve çalıştay gündemini oluşturdu. Bu çalışmaların bazıları Türkevi Yayınları arasında göç literatürüne kazandırılıp, okuyucuya sunuldu.
2024 yılında, Hollanda Türk göçü 60’ıncı yılını dolduracak. Bundan hareketle, Hollanda’daki Türk toplumunun göç tecrübeleri, yaşam şartlarındaki değişikliler, karşılaştıkları zorluklar, nesiller arasındaki değişim, sosyal ve siyasal katılım, sivil toplum ve kurumsallaşma gibi farklı alanlarda oluşan toplumsal hafızanın, göç literatürüne kazandırılması düşünülmekte.
Projede, Hollanda Türk toplumunun göç tecrübesine ve yaşantılarına çok yakından şahit olmuş birinci ve ikinci nesilden kişiler ve alanında uzman ve profesyoneller ile derinlemesine yapılacak mülakatlarla ele alınacak ana konular aşağıdaki şekildedir:
Hollanda’da Türk Mutfağının Gelişimi, Hollanda Türk Sivil Toplum Kuruluşları, Hollanda’da Türkler ve Siyasi Katılım, Hollanda’da Türkler ve Spor, Hollanda’da Türkçe Medya ve Yayınlar, Hollanda’da Türk sanatçıları çalışmaları, Hollanda’da Türkçe eğitim ve öğretim, Hollanda’da Türk Girişimciler, Hollanda Türkleri ve Türk Dünyası İlişkileri…
Değerli dostumla, geçen hafta, esasen, Kahramanmaraş Onikişubat Belediyesi’nin Türkiye’yi temsil ettiği Almere’deki Floriade Expo 2022, Türkiye bölümünün açılışında buluşacaktık. Ancak, artık bu tür programlara davet edilenlerin profili farklılaşmış ve zenginleşmiş olduğundan, dostumu davetliler arasında göremedim. Onun için biz, aynı akşam bir Hollanda kahvesinin terasında, kahve eşliğinde hasbihal ettik. Ağır geçirdiği Kovid-19 sürecinin etkilerinin devam etmesine rağmen, bizi kırmayıp, randevuya gelip, Hollanda Türklerinin geleceğine yönelik düşüncelerini paylaşmasından dolayı teşekkür ederim. Artık, yaz tatili sonrası, Hollanda Türkleri göçün 60’ıncı olan 2024’e yoğunlaşmalılar.