1980 ÖNCESİ VE SONRASI NESİL

Abone Ol

Son üretim kuşağı seksenler, 1980 yılından önce doğan kuşağın detaylı incelemelerine bakıldığında araştırmayı, üretmeyi seven topluluk ve birlikte hareket yeteneği olan bireyler olduğunu görüyoruz. Sözlük, ansiklopedi vb. kaynaklar kinestetikik dirtülerle görsel zekâsını geliştiren bireyler öğrenme ve öğretme kabiliyeti bakımından daha baskınlar. Seksenlerden sonra toplumum yeni fertlerinin daha hazırdı, dış dünyaya kapalı reel ortamlardan uzak bir öğrenme tipi ile teknoloji denilen çağa bilinçli olarak adım attırılmışlardır. Günümüz gençlerine de sirayet eden bu aktarım gelişme adı altında insan beyninin kullanım kapasitesini belirli bir döngü etrafında sabit kalarak gelişmesini duraklatmış sorgulamadan yaşamayı ve tüketmeye öğreti haline dönüştürmüştür. 

Yaratılış amacından uzaklaşan insanlar kendilerinden de uzaklaşarak toplumsal bağların giderek zayıflamasına ve şiddete meyilli, bencil bireyler olarak yavaş yavaş erdemleri yerine dürtüleri ile hareket eder hale dönüşmüşlerdir. Bu kuşak arasında benliğini koruyarak öz değerlerine bağlı nesiller de bulunmaktadır ve hala pasif olarak bastırılmış bir halde harekete geçmeyi beklemektedirler. İşte tamda bu noktada altın kadar değerli bu bireylerin keşfi benzerlik gösteren alt kulakları arasında iletişim ve paylaşım yoluyla tecrübelerin aktarılması ile mümkün olabilecektir.

Kırılması gereken zincir, bireylerin bir araya gelmesi ile öğrenmeye en baştan başlaması ve uygulamaya geçmesi arasındaki kararda inancını doğru yönlendirerek özgür bırakacak olan zincirlerdir.

Kişisel özgürlük kendinizi prangaladığınız atalet ile tüketimden vazgeçerek azim ve sebatla üreterek topluma faydalı bireyler olmakla mümkündür.  İyilik özgürlüktür, zulüm ve cehalet ise acı veren bir mahkûmluk.

Seksen ve öncesi, seksen ve sonrası dönemlerdeki gelişmelere dikkatle bakıldığında amaçlanan hedeflere ulaşıldığı görünse de insanın değişime ve özünden ayrışmaya olan direncinin sayesinde artan ivme ile bir dönüşüm yaşayacaktır.  Kaçınılmaz olan ve unutulan yegâne şey inancımızın merkezi her zaman kendisine bilerek veya bilmeyerek ya da isteyerek veya istemeyerek hizmet ettirecektir... Güneş Altuner