Hafıza ve muhasebe..
17 Ağustos Gölcük, 12 Kasım Düzce depremlerinin üzerinden tam çeyrek asır geçti.
Acılar sadece oradakiler ile yakınlarınca yaşandı, hafızalarında kaldı. Geçici diye toplanan deprem vergileri kalıcılaştı ama depremzedelere ve olası depremlere harcanmadı. Bütçeyi kemiren yandaş farelere, lükse şatafata israfa aktı.
Halkın inancındaki kaderci kabuller imdada yetişti. Vatandaşta ve dolayısıyla devlette,
- “mukadderat, kader, alın yazısı, Allah beterinden korusun” kafasının, denetimsizlik, çalma, çırpma, rüşvet gerçeğinin,
- “sen benim kaçak, ruhsatsız binamı görmezden gel, imar affı filan ver, ben de senin götürdüklerini görmezden gelip, sana yine oyumu vereyim” ahlaksızlığı artarak sürünce “kader” de değişmedi.
Eğer değişseydi 6 Şubat 2023’de asrın felaketi yaşanmaz, binlerce insanımız ölmez, şehirlerimiz yıkılmaz, bölge mahvolmaz, bu kadar derin acılar yaşanmazdı.
“Müjdelenen” büyük hizmet “ücret mukabili atıfet” imar barışıyla, usulsüz binalar sahipleri ve sakinlerine mezar olmazdı.
Bu ülkede “binanın kolonunu kesmenin” çökerttiği onlarca insanın canını karşılığı bir gece bile hapiste yatırmayan cezalar olmazdı.
Bakın sürekli beşik gibi sallanan Japonya’da geçen hafta 7,3 lük deprem oldu. Binaların camı bile kırılmadı..
Ahali yahu adamlar ateist depremde hiç ölmüyor, yaralanmıyor, yanmıyor, acımıyor, ağlamıyor, biz Müslümanız elhamdülillah Allah bize niye acımıyor, korumuyor sürekli felaketlere uğruyor ölüyoruz diye düşünmedik.
Şimdi de değişen hiçbir şey yok.
İstanbul depremi bağıra çağıra gelirken tınlamıyoruz. Siyasetçi Mecliste bağırıp çağırıyor kavga edip kan döküyor. Halk geçinemiyoruz açız, emekli öldük bittik, İzmir yanıyoruz diye bağırıyor kimse duymuyor.
Ham hamaset sığ siyaset devam ettikçe geçeceksiniz bu işleri..
Siyasette ahlak olmadan yönetimde adalet, toplumda huzur, memlekette güven olmaz. Yöneticilerde huy, karakter, değişmeden ahlaklı dürüst kadrolar işbaşına gelmeden durum değişmez.
Ekonomik deprem devam ederken gelebilecek bir sonraki felaketlere “ah vah” diye dövünmeye hazırlanmaktan vazgeçip yarına sağlam akılcı, mutlaka dürüst adil şeffaf bir siyaset ve yönetim talebini yükseltmeden hiçbir şey değişmez.
Akıl, ahlak, adalet…
17-Ağustos depreminde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum.