12 EYLÜL'ÜN MAYIN TARLASINDAN SORULAR

Abone Ol

Bırakın hatıra anlatmayı.

12 Eylül'ün mayınlı tarsına 38 yıldır giremedik, derinlemesine bir tahlil yapamadık. İşte bu sebeple 39 yıldır Ülkücülerin iki yakası bir araya gelmedi. Gelen kandırdı, giden kandırdı, 12 Eylüller devam ediyor ama biz uyuyoruz...

Günümüz bilgi çağı, düşünce çağı, tahlil çağı...

İzninizle, girdiğim mayınlı tarladan sorular soracağım kendime.

1. 12 Eylül öncesinde gerçekten de "Bu kış komünizm gelecek" söylemi gerçek miydi?.. Yoksa bu söylem asıl maksadı örten siyah bir çarşaf mıydı?.. Neydi asıl maksad?

2. Sovyetlerde komünizim can çekişirken saftirik devrimciler batmakta olan Titanic'in balo salonundaki kemancılar gibi Sovyetlerin batmakta olduğunu neden fark edemediler?..

3. 13 Eylül günü nasıl oldu da komünizm tehlikesi bir günde buharlaşıverdi?.. Hani devasa bir tehdit vardı ortada?..

4. 77-80 aralığında aynı silahla sabahtan öğleye 2 devrimci, öğleden akşama 2 ülkücüyü öldürülüyordu. Bu oyunun senaristi, yönetmeni kimdi sahi?

5. Devrimci örgütlerin elinde bulunan silah sayısı bugün PKK'nın sahip olduğunun binde biri bile değildi. Militan sayısı da öyle... Bununla mı devrim yapacaklardı?..

6. Sovyetler dağıldıktan sonra KGB belgeleri sokaklara saçıldı, sayfası 10 dolara satıldı... Ülkücülerin iddia ettiği gibi sol örgütlerin arkasında KGB desteği yoktu; tam aksine CIA vardı, Nato Gladyosu vardı... Mahir Çayan'dan, Deniz Dezmiş'e, Sarp Kuray'a kadar hepsi CIA tarafından yönlendiriliyordu.

7. Mamak'ta neler oldu?.. Ülkücülerin önemli bir kısmı nasıl oldu da bir anda Hizbullah, Menzil, Fetö gibi örgütlere devşirildi?.. İşkence ve şehit edebiyatı yapmadan düşünelim sadece...

8. Muhsin Yazıcıoğlu MHP'den koptu mu, koparıldı mı?.. Yoksa bu kopmanın tohumları Mamak duruşmalarında mı atıldı?..12 Eylül sürecinin yönetmeni ve senaristi 80'li ve 90'lı yıllarda da işine devam etti mi?.. Ettiyse neler yaptılar?

Sorular, sorular, sorular...
12 Eylül'ün mayın tarlasında binlerce soru...
Ben sekiz tanesini sordum sadece...
Cevap da istemiyorum ama hatıra dinlemek de istemiyorum...

Alper Aksoy