12 Eylül günleri

Abone Ol

Bileceik'te okumak için yanıma aldığım kitaplardan biri de Rahmetli Yazıcıoğlu'nun 12 Eylül Hatıraları. Kitap, Türkiye tarihinin 12 Eylül uygulamalarının dehşetini vahşetini anlatan bir kitap.
Rahmetli Cezaevinde 2.5 metrekarelik bir hücrede Dev-Yol ve Dev Genç'in üst düzey iki yöneticisiyle kalıyor. 
Bu kitap tarihçiler için yaşadığı dönemi dönemi anlatan birinci el kaynaktır. Bu ülkenin evlatları gelecekteki yöneticilerimiz bu kitaptan dersler çıkarmalıdır.

12 Eylül bir Amerikan müdehalesidir. Amerika kendi ülkesinde demokrasiyi korurken dışarıda kendisine bağlı kendi yandaşları eliyle kendi menfaati için demokrasiyi ayaklar altına almakta insan haklarını çiğnemekte, her türlü zulüm ve insanlık dışı uygulamayı icra etmektedir. 
12 Eylül'e aslında 2 yıl önce karar verilmiştir Fakat millet kurtarıcısını can kulağı ile beklemesi gerekmektedir. O devrin kudretli generallerinden Bedrettin Demirel müdehaleden sonra "12 Eylül'ün haklılığı için şartların olgunlaşmasını bekledik." demişti Yani daha çok kargaşa, daha çok kan akması beklenmiş ki 12 Eylül haklı bir nedene dayanmış olsun... Varlık nedenleri ülkesi için milleti için gerekirse canını vermek olan bir müdahaleci askerin lafına bakınız!.. l.

12 Eylül Amerikanın Vietnam'da uyguladığı işkencelerin benzerini 12 Eylül'de kendine bağlı kontrgerilla eliyle Türkiye'de uyguluyor. Amerika Vietnam'da yaptığı işkencelerde şunu tespit etmiştir: "Güçlü bir kişiliğe sahip olan insanların kişiliklerini yok etmek, ezmek içerisinde bulundukları hareketi dağıtacak yegane metottur.12 Eylülden sonra bize uygulanan işkence ve eziyetlerin çıkış noktası buydu. Asıl amaç kişilikleri yok etmesiydi."
Kitapta Türkiye adına en çok üzüldüğüm bir husus Yazıcıoğlu'nun devrimci, hücre arkadaşlarıyla bir diyaloğu; 
Türkiye tarihinin en acıklı hali 65 sahifede anlatılıyor. Muhsin Bey iki Devrimci hücre arkadaşıyla konuşuyor : 1975'te ODTÜ'de boykot yaptınız, ülkücüleri okula koymadınız, niçin? Devrimciler der ki Vietnam katili ABD Dışişleri Bakanı Kisinger Türkiye'ye geldi. Onu protesto etmek için boykot uyguladığımız için " Yazıcıoğlun'nun buna verdiği cevap aslında bu ülke gençliğinin diyaloğ içerisinde olmamasının, sol'un yanlış strateji mücadelesinin dramıdır. Muhsin Bey der ki "Bize haber verseydiniz sizinle Tandoğan meydanında ortak ABD aleyhinde miting yapardık. Kisinger'ı proteto edeceksiniz ne diye ODTÜ'de Haccetepe'de eğitimi engelliyorsunuz. Havaalanı yolunda yapınız. ABD elçiliği önünde yapınız"